Kategori: Türk Şiiri

Kurander

Uzaklarımda bir yerlerde; binlerce yıldır toprağın altında kalmış bir medeniyetin krallarına ait mezarlar gün yüzüne çıkarılıyor. Her biri ölürken; en değerli eşyalarının arasında, onlarla birlikte toprağın altına gömülmüşüm. Adet olduğu üzere bana da cenin pozisyonu vermişler her seferinde ve her seferinde bu pozisyona inanarak, kanarak, yeniden ve yeniden doğmuşum. Şimdi birileri; ellerinde kazmalar, kürekler, son …

Devamını oku

Bu Aşk Şiiri ‘Sana’

Ne zaman gözlerine baksambir okyanusla yıkanıyor kalbim.Nereye gitsem hep sende kalıyorumyıldızların gökyüzünde kaldığı gibi. Bir yağmur damlasına çizdimo küçük gölün kıyısında bana verdiğin ilk öpücüğü…Şemsiyenin ucu yırtıyordu bulutları Hiç bitmeyecek birlikte baktığımız yerSaçlarımda uyuyan Ay ışığı olacaksın hepomuzbaşlarımda akan sıcak bir ırmak. Ve hiç silinmeyecekŞafak renkli dudaklarından dökülendünyanın en güzel aşk ilanı:Ellerimi yıkamıyorumellerinin kokusu çıkmasın …

Devamını oku

Beşinci Mektup

Ayrılık diye bir şey yok.Bu bizim yalanımız.Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu.Uyanmış olmalısın.Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?Öyleyse ayrılmadık.Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.Önce beklemekten.Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın. Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar,Sonra yürümesini, …

Devamını oku

Gelme Sakın Perişan Olacağım

Öfkemin gülleridir, yağmura döner yüzünüküsüp senin güneşineİçilecek bir kadeh schnaps¬¥unuyarım bıraktımGelme. Gölgeni yıkma yolumabocalıyorumKasırgalar yaratma öyle çılgıncaKorkulu soluklarda geniş olmak kimYaşadıkça yaklaşırım sandım – oysasuyun ateşle uyumsuzluğu gibisinKopabilir desem en ince yerindeGeçmişe uyanan gözlerininAteş gemilerini bir bu ürkütürŞimdi uzaktan gülüp geçtiğim Şimdiuzaktangülüp geçtiğimNe mi çıkar güneş tutulmasındanNasıl mı çocukluğumBen o zamanlar da böyle üşürdümEvlerde katı …

Devamını oku

Yolcu

Görüyorum ki, bir an önce varmak istiyorsun oraya. Gerginsin kıpır kıpırsın, soluk soluğasın, yay gibisin ey yolcu coşkunluğun ne güzel, öfken ne güzel Sana selam, sana saygı ey yolcu Fakat düşündün mü yolunun uzunluğunu ? Neler var yolunun üstünde, düşündün mü? Koşar-adım aşabilecek misin şu dağı, geçebilecek misin bu hızla şu beli, tırmanabilecek misin bu …

Devamını oku

Gizledikçe Aşk

kışın soğuk balıktan günlerini sayıyorum ağımda.o yaza hiç dönülmeyecek!o başlatılmamış, o varsayılan ortasında yaşanmış sevdayakılmamış bir mum gibi aklımda.kesik ağzıyla suları iğriltenboğaza karşı durup daoraların kuşu yalıçapkınını hecelemiştikbeyaz bir yelkenli gecisiyle sulara. kışın vurgusu açık, bağımsız bir ses,esiyor bize değmeden, bizden almadanhiç uğramadığımız biryerlerden doğruca.uçuyor cinsiyetin kindar ağzıyla.ibret olsun diye savuruyoruzaklara bir meddücezir haritasını.ne uzanma, …

Devamını oku

Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!

‘Zenciler prensesi olacağım.Hayat işte asıl o zaman başlayacak.’Pippi Uzunçorap Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayımBilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemiÇiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyorAcı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.Bir yağsam pahalıya malolacağım.Ben bir bodrum kat kızıyım bayımYalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumumBir süredir …

Devamını oku

Taşra Günleri

Dokunduğum, okşadığım her şeyininancımı tazeleyen gücüylebir köprüde yürüyorumgelgitle alçalıp yükselenbir nehrin üzerinde.Kim bilir bu kaçıncı geçmişe dönüşkülrengi bu güz gününde? “Selva Oscura” adını takmıştım sana.Karanlığında yolunu yitirmek istediğimbir ormandın sen,bense nereden geldiği bilinmeyenbir yolcu.Gezgin oyunculara rastlamıştık bir bahçedeGorki’nin “Yazlıkçılar”ını oynayan.Daha önce çalıştıkları bir aşk sahnesiniyineliyor gibiydiler.Şaşırdıkça seviniyorlar,bu beklenmedik sevinçleyeniden şaşırıyorlardı.“Oyunculuk zor zanaat,” demiştin sen. Şimdi …

Devamını oku

Kuzeydeki Pencere

kokladığın gülün kokusu kalmış sendebıraktığın denizin tuzugeçtiğin iklimlerin masalı sinmiş üstünekuzeydeki pencere açıkgöçebe bin bir gece sözcükler sökülmüş bir anıyıne kadar tamamlayabilirsebir andır eski defterleringüneşinden vurur yüzüneyazsam olmaz dersinkimi zaman sırf bunun içinyazmaya değerse dekuzeydeki pencereyi açarkenyere düşen defterden görünür:eksik kule, yırtık nehirsımsıkı kapatmış olsak dabizi ürperten anıları hayatımızıneski defter ya da kuzeydeki pencere Murathan …

Devamını oku

Nokta

Günün dağlardan inme vakti geldiğinde mevsim güz, bulutlar yağmur kokardı, sözcükler sevinçten uçardı adın geçince. Eskiden insan varsa aşk da vardı, şimdi o bildik gökyüzü değil üstümüzdeki. Bir yanlışlık oldu, ömür de yoruldu ömrümüz olmaktan. Hevesin huyu değişti, yıldızları saymak geçmiyor içimden!… Varsın umutlar eskiye dursun annem, aynlıklar kapı aralıyor yeni buluşmalara. Bir gece vakti …

Devamını oku