Diyelim bir masa var önümdeElimde bardakOturmuş içiyorumBardak mı Urla mı tuttuğum? Bardağı masayaTak!Vurdum mu vurdumMasaya dönüyorumUrla, uzak, uzak, uzak Diyelim oturmuş yazıyorumBirden duruyor kalemBir görüntü ak kağıtlardaEv ev sokak sokakYine Urla oluyor konum Bir ağız mızıkam varÜflüyorumRe mi fa sol laBir es mi giriyor araya-Ya Urla? Bardak değil o baylarTak!Masaya vurduğumHak arıyorumDüpedüz hak!Bütün mahpus kasabalarKüçük …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Seni Yaşamak
Seni her özlediğimde sevgilim,Gökyüzüne bakıyorum;Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.Seni her özlediğimde bir tanem,Denizlere bakıyorum.Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.Seni her özlediğimde bir tanem,Kuşlara bakıyorum.O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.Ve aşkım, seni her özlediğimde,Adında isyan ediyorum.Seni özlemek istemiyorum ben,Ben seni yaşamak istiyorum,Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorumVe seni sende görmek sadece Behçet Necatigil
Şub 23
Allah’ın Çocukluğu
İnsanın dönüp döneceği yerdirÇocukluğu.Sabah ezanıBu yüzdenMüslümanlaraAllahın selamını öğretir.Allahın çocukluğuGündoğumundaÖlüleri anmakla başlar.Ve anne ölürEzanda ölür anneSelamı üzerine olan her çocukAllahı düşünür. Dili vardır taşların.Sabahları en çokIslak bir huzurlaYatarken onlarİçleri ıslanmış kadınlarPörsümüş yorgun erkeklerKutsanmak umuduylaKıvrılır uyurlar. Hepsi laf bunların.Bana kalsaAğır bir abdest kokusuİnce belli sürahilerKadınların nemli apışaraları kokanPazen donları.BuradaSözolmamış sesin kederiyleBaşlar gün.Ve denir ki;Kaderinizi sevinSevin kaderiniziVe hayat …
Şub 23
Kalbindir
her şey benim kalbimdirsöküp aldığım kardankardan söküp aldığımçocuksuz bir anne gülüşüyleher şey benim kalbimdirçünkü pek yaraşmaz bu dünyaya doğru mu değil mi bilmiyorumkentler büyüyüp gidiyor ya aldırmabaşka bir yaşama tutturmalı diyorumköprü korkuluklarınaufak buluşmalara yaslananyani tuzun amcası, sevincinöz kardeşi olanen küçük bir kuşun gözleriyledünyaya baktığın zamanher şey benim kalbimdir her şey benim kalbimdir ki bilirimkimsenin olmadığı …
Şub 23
Buz Gibi
Aşk iyidir bakDuyumunu artırır insanınHele don gömlek sabahlarıTıraş olacağını duyarsınYeni gömleğini giyeceğin gelirBir yeni biçim eklersin insan olacağaMasaya, merdivene, aynalı dolabaDerken ardından şıpın işi bir kahvaltıAmanın dersin bu ne delice gidiş?Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı?İspinoz düşünür müydü?Deli olan kaşınır mıydı?Kolların upuzun Walt Whitman’ı okumaktanAğzın desen bir karış açıkSokaklar yok mu, o sokaklarÖnce bir yeşile …
Şub 23
Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiçYağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm deBir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle…Ve yarışırsa ancak Monet’ninKadınlarına yaraşan giysilerinleGördüm deBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç. Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilindeBir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstündeBir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasındaÖyle …
Şub 23
Avare İlhamlar
I Kader cellâdınaSessiz uzat boynunu;Acıma ne kendine, ne de gelecek günlerineYalnız bir düşünceye yum gözleriniSon darbe inmeden evvel, en son andaBir çiçek, bir kuş, bir tebessüm ol;Düşüncen kurtarsın seni senden,Bil! Biraz sonraEbediyen senindirSenden uzak olan her şey… II Ellerini yüzümde gezdir,Sil alnımdan yorgunluğu,Gözlerimin altındanYaşamak korkusunu al,Avuçlarından çıkmış bir heykel olsun başım.Sonra sen de gözlerini kapat,Bırak, …
Şub 23
Kaktüs
Sonunu istemiyorum sessizliğinYokluğu istemiyorum bu akşamüstü çınlamasındaYüzümü dizlerime dayıyorum, bitiştiriyorumKollarımı daBir kaktüs olmalıyım ben, dışıma yağan bir sağnakOlmalıyımUçsuz bucaksız dünyadaGüneşin doğuşunu bekleyen. Ufukta ansızın bir ışık çizgisiAvuçlarımdayım belki. Edip Cansever
Şub 23
Yok
”yaşasaydın söyleyecektim sana,yaşamıyordun ki,başka bir şeydi senin yaptığın.” ’Hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden.Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum,Bekle demiyorum kimseye, unutma demiyorum’ Ahmet Telli suya sabuna sapmadanhınzırca çekiyorum o ipi boğazımdangerçek nedir diye sorgulamamalısın artıkmütemadiyen yorgunum bu ağrı bindikçe böyle şakaklarımagerdanımdan bir ölmek doğuyortakatim kesiliyordurmaksızın kanımı emen bir kurt taşıyorum içimdekalbimi kemiriyor kahrolası gelsen de artıkaklımın kalbini toparlayamazsınöyle dağılmışım …
Şub 23
Kabul
Saçlarını topuz yap kollarını kavuştur geç karşımaOtur, bilmiyorum ne diyeceğimi ama böyle iyiDinle beni, uzun uzun söyleşelimSöyleyecek sözü olan insanlar gibiEski insanlar, en eskileriBirinin suyu temizDiğerinin iyi ekmeği Senin saf yüzün, benim bilgece seçilmiş kelimelerimAdı bu olmasa da açıkça ortada bir şey olan yoksulluğumuzHayatın hakikati gibi duranSeni benden ayrı, beni yalnızIrak’ı işgal altında tutan, İslam’ı …