Kategori: Türk Şiiri

Giyotinsiz Karanfillere Ağıt

kendimden biliyorumsizi de ağlatırlar bir günnasibi acılardan alırsınızsizi de öksüz bırakırlar bu kenttebu kentte boynu bükük kalırsınız kendimden biliyorumhangi çiçeğe uzansanızkaranfil takılır elinizegüneşi eksik olmayan bir yürekleölü sokaklardan geçersinizdar ve uzunister istemez yalnızlık girer kolunuzaacıları bir kenara itmek istersenizkendimden biliyorumzamanı kurşun gibi eritmek istersiniz kendimden biliyorumsiz de alışırsınız zamanlaalıştım karlı gecelerin yağlı karanlığınasattım kırmızı kazağımı …

Devamını oku

en ağır yük yalnızlığım

şairler ekmek satın alırfırıncı şiir okur mu şairin karnı acıkmasaşiir yazar mıydısakalının telleriyleBeyoğlu’nda şairini bulmadığı için miintihar ettiyazılmayan şiiryoksa okunmayacağı için mi tuzluğun içinde pirinçtir şiirgün gelir kıtlık olurpişer gizlice… şiir şişman olduğunapişman değildirçünkü her şiirin bir kocabin metresi vardır çocukları olsun diye miçirkin bir şiir kitabıyanına konmasını istergüzel bir şiir kitabı mı bir kadının …

Devamını oku

Bedelli İyilik

İki iyi , bir ilişki etmez…İki iyi; bir iyi, bir kötüden kötüdür…İki iyi birbirini terk etmeyecek kadar iyidir…İki iyi yufka yüreklidir ; hor görmek gerektiği yerde bile görmezdengeliriki iyi…Oysa ilişki ;büyük tartışmak ister , kalp örselemek ister…Kabuller yıkıcıustalarıdırilişkinin… Nerede damarı bilir, basmazlar üzerine…Büyükişkencecilergibi tıpkı ,sonuna kadar yaşatırlar kurbanlarını…İki iyiden iyidir , az dahagaddarolanı… Sorunsuzluğun sorumsuzluğunu …

Devamını oku

Çekmece

Büyüklerle ben yapamıyorum çocuklar da almıyor beni oyunlarına devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim açılamıyorum sana Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen sen nasıl sevmezsin eşitliği yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için annen değil miydi önünde diz çöken Öpüşme sahnesinin tam ortasında içeri girdiğin yazlık sinemanın yer göstericisiyim yürüyorsun fenerimin ışığında yer: …

Devamını oku

Büyümüş bir kız çocuğu

bir gün sen de anlayacaksın kalabalıklardan kaçıp dizlerini karnına kadar çekip ağlayacaksın işteo an özleyeceksin eski sevgilini değil pili bitmiş oyuncak ayını. yanından ayırmadığın, yatarken sarıldığın saflığını tel sarar kızıma tel sarar diyen babana benzemeyecek her erkeğin gözleri. o küçük kız çocuğu değilsin artık ama birgün sen de ağlayacaksın! kenarları dantelli elbisesiyle saçlarını ördüğün oyuncak …

Devamını oku

senin de mazin var mı

kâkülünü gözlerininüzerine indiren çocukşubat, ne çok yaralamışbakışlarınıüstelik böğürtlen çiziği dizlerinyeni hikayelere varmadan iğde çiçeğine derilimevsimler vereceğimsana.okşanmamış saçlarınaakikahadi gülümse durma… saçlarını bir yandanbir yana deviren çocukiçeri girbirazdan yağmurları başlarbu şehrin…üşürsün. bilmem sen de yıldızlarısayar mısınsenin de mazin var mısende durup durupağlar mısın kırmızı

SUSMA

mahçup bir töre’nin emanetidir çekingenliğimbakamam gözlerine konuşurken.aldırmabu toprakların harcıdır yüreğime katılan kadim hüzünne yapsan nafile, ağlarken bile yalnız ağlarımşaşırmayeter ki; konuş, yeter ki; susma, esirgemeen onulmaz yaralarıma deva ihsan eden sözlerini yoksa aşikâr bir cinneti büyütürüm gözlerimdekızıl kıyamete çeviririm gittiğin yollarımekân olmaz sana bedduamı yüklenen dağlarhadi konuş ne olurkatliamları anlat, işkencelerde bir gül gibi solan …

Devamını oku

sen masal söyle

bir masal söylesana dairbana dairbak nasıl nefes alıyorumseyretonca vurgun üstüneve hep istediğimnisan kadar ıslakmayıs kadar kor olsunve kanasınbiryerleri masalın ah masal dediğim ne masum bir bahanedir bir bilsenorada kaltam masalın kıyısındabir varmış, bir yokmuşun cenderesindebilemezsin kesin ölürüm ben yanıma gelsen masalı güzel yapan sonuna gizlediğin kurşunsus ..! artık yeter. kanadı kanıyor bir kuşun… kırmızı

Şiraza’den Şiraze’ye

bir de benim için aç avuçlarını Şiraze.de ki; “bir kulun var sana muhtacbir kulun ki yok kanatlarında imtizachem susamış hem aç.” sen başıma tacsen yüreğime ilâc Şiraze. bir de benim için duaya dur Şiraze.O’nu benim için bana iste.“dahası yok” de“kâbili yok” de“tâkati yok” de“öğrenemedi yolda nasıl yürünürnasıl ve nerede durulurkimin koluna girilir de gidilir”“öğrenemedi” de. “bir taşa …

Devamını oku

Konuşsam Sessizlik Sussam Ayrılık

resmin rehindir gurbetimdegurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasabave senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sanasar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığınakonuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana… ve akşam, bir kez dahasaçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara“bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır” çekmiyorsun! akarsuları imrendiren yüzün desabahçı kahveler de biliyorgörüşmeyeli …

Devamını oku