Gül kokuyorsun bir deAmansız, acımasız kokuyorsunGittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğunDayanılmaz bir şey oluyorsun biliyorsunHırçın hırçın, pembe pembeÖfkeli öfkeli gülGül kokuyorsun nefes nefese. Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsunVe acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyleSen koktukça düşümde görüyorum onuDüşümde, yani her yerdeYüzü sararmış, titriyor dudaklarıŞakakları ter içindeTam alnının altında masmavi iki ateşİki suİki deniz bazenBazen iki …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Zemheri Kesiği
sarılıp sımsıkıterk edilen ıssıza kardan adamlar gibişimdi doğu tarafımın buz tutan geceleri üşürsün bu şehir savunmasız yakalar elleriniemanet eder sanaölü ankalar dolu yıkıntılarını üşürsün çarpar gitmelerin bir kaldırımazift edilmiş aşkların üzerindetüketir gücünü kimsesizlerin üşürsün kor çabalar düşlerinyanma umudu içerisindeıslak kış kibritlerin üşürsün sıkı bir şiir ısıtır dudaklarınısonra bir şiirbir şiir dahayanar dudakların titrer hiç bedenin …
Şub 23
Atsız Karıncada Ölümü Aşkın
kedi kuşu avlayacak diyorum kadına söyle kuşa çıldırtmasın kediyi ne kadar çok telek var yüzünde. ve kelebek dolaşıyor adımlarında. bir yün yumağı oluyor gün söyleyecek film kalmadı kedi. ben artık ölüyorum arkamdan kapanan kapıların adreslerini sana bırakıyorum kimse gitmek istemiyorsa kendinden başka bir yerekadının ve kuşun elinden tutup ölüyorum kadın hafifmeşrep hayallerinin atsızkarıncasında kuş opera …
Şub 23
Anlatamam
Bazen seni düşünürken Kendime yakalanıyorum… Bilir misin bu duyguyu? Sanmam.. Nasıl yakar adamın içini.. Nasıl da düşman eder kendisine, Anlatamam… Ellerim yumruk yumruktur o anda Dilimde mevsimlik sabırlar… Gözlerimde kan… Saçlarımda birkaç tel beyaz durur, Gidişinden kalan… Saklarım seni… Aklarım kendimi o güzelliğinle. Bir tek unutmayı beceremem Ki unutursam, Şiirler yabancı düşer geceye, Ve ben …
Şub 23
Dış Kapının Mandalı
Düz bir çizgiye oturmadı hayatınYine de bahçede güller açmaya devam ediyorUçaklar yine rötarlı kalkıyor, trenler hep hamam gibi sıcak “Hayat devam ediyor” deyip avutma beniDursun artık Serkisof marka eski bir saat olupOlay mahallindeki delilleri böyle toplayabiliriz ancak Bu yağmurda ne mi arıyorum kapında?Islandım, üşüdüm, bunu söylemek isterim belkiKırıklarım var karnemde senden sonra anneme göstereceğim Yolların …
Şub 23
Günlerin Bulanık Sularında
Kalabalık, kabarık şehir; çok şehir, çok beton, yok: İnsan… Çok: Şehir; hiç: İnsan! Sevgileri güneşte çekmiş, ruhları eprimiş ve ihanetlerini cüzdanlarıyla besleyen hiç insanlar,geldiler; milli piyango ve otobüs biletleriyle kürdanlarıyla, balgamlarıyla, ayakkabı bağlarıyla nüfus cüzdanlarıyla, “kazı kazan”larıyla, visa kartlarıyla, maskeleriyle, markalarıyla… Güneşin heybetine bakmadan ve aldırmadan rüzgârın zarafetine… Birer küfe gibiydi omuzlarında hayat; her biri …
Şub 23
Ucundan Tutarak
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin.Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.Ve zaten genellikle o daha az sever seni,Senin O’nu sevdiğinden.Çok sevmezsen, çok acımazsın.Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.Senin değillermiş gibi davranacaksın.Hem hiçbir …
Şub 23
Bu Gece
Damla derya olmuştur aslına dönüşünde.Dönüşen damla artık yokluk aleminde. Varlığını feda etmiştir beka alemineVarlık sevdasını yitirmiştir son deminde Ey sevgili bak, bana neler söylettin, dem bu geceTen postundan öte görmeyi nasip ettin bu fakire. Yanan ben sandıydım gördün mü bak canım içre.Meğer bir yakan varmış gördüm canımı candan içre. Ah dostlar gafletler yağar benlik derdine …
Şub 23
Bazı Gecelerin
Bazı gecelerin sabahı yoktur Yalnızca karanlık olarak kalırlar. Bazı ayrılıkların dönüşü olmaz Giden gider Borçlarıyla yaşar kalanlar. Geleceği yoktur bazı kalplerin Aşk uğramaz onlara bir daha Tek bir hatırayla yaşlanırlar. Bazı pişmanlıklar uzun sürer Zamana yayılırlar. Kendinden kaçanlara Saklanacak yer kalmaz dünyada Gün gelir kendileriyle tanışırlar Asıl yalnızlık o zaman başlar Hayata geç kalmıştır kendine …
Şub 23
Kırgın Arkana Bakma
O şehrin salıncakları düşürdü çocukları İtfaiyecileri sözleştiler yangınla Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Elimi uzatamam kapı tokmaklarına Çarşafları kirli artık, yatamam otelinde Çaylarını içemem bildik park kahvesinin Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Halam beni bir daha o şehre beklemesin O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar O şehirde çektirdiğim son hatıra resmini Artık her yerim üşüyor, …