Kategori: Türk Şiiri

Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri – 18 Ekim 1945

Kale kapısıdan çıkarken ölümle buluşmak üzre,son defa dönüp baktığımızda şehre,sevgilim, şu sözleri söyleyebileceğiz :“- Pek de öyle güldürmedinse de yüzümüzü,    çalıştık gücümüzün yettiği kadar                                                   seni bahtiyar          …

Devamını oku

Otobiyografi

1902’de doğdumdoğduğum şehre dönmedim bir dahageriye dönmeyi sevmemüç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettimon dokuzumda Moskova’da komünist Üniversite öğrenciliğikırk dokuzumda yine Moskova’da Tseka-Parti konukluğuve on dördümden beri şairlik ederim kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilirben ayrılıklarınkimi insan ezbere sayar yıldızların adınıben hasretlerin hapislerde de yattım büyük otellerde deaçlık çektim açlık grevi de içinde ve …

Devamını oku

Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül

Senden bilirim yok bana bir fâide ey gülGül yağını eller sürünür çatlasa bülbülEtsem de abesdir sitem-i hâre tahammülGül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül Ellerle o zevk etdi ben âteşlere yandımÇektim o kadar cevr ü cefâsın ki usandımDerlerdi kabûl etmez idim, şimdi inandım:Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül! Senden güzelim çare bana kat’-ı emeldirEtsen dahi ülfet …

Devamını oku

Mazlumun âhı öyle etkili bir silâhtır ki, bir anda yeri göğü tersyüz edebilir

Adalete dair bazı örnekler: Klasik kültürümüz içinde öyle çok ve vurucu örnek bulmak mümkün ki seçim yapmak bile hayli zordur doğrusu… Ziya Paşa der ki mesela: Zâlim yine bir zulme giriftâr olur âhirElbet olur ev yıkanın hânesi vîrân“Başkalarına zulmedenler sonunda kendileri de zulme uğrarlar; ev yıkanın evini yıkarlar sonunda” demek olur. Devam eder aynı minval …

Devamını oku

Ne geçmiş ne de gelecek, dem bu demdir…

Mezarlıktan çıkıp eve gittim. Annem şaşkın bir hâldeydi. Her gece beni sarhoş olarak görmeye alışmıştı. Her zaman eve sabaha doğru gelirdim. Onu hasta olmadığıma ikna ettikten sonra kendi hâlime bırakıldım. Gördüğüm hayalleri düşündüm ve erkenden yattım. Ertesi sabah çarşıya gittim. Birkaç küçük tencere, tabak, sahan, kaşık ve mangal gibi eşyaların yanı sıra yağ, pirinç, kahve …

Devamını oku

Müzmin Bir Şaire

Bir Beyaz Rustan kapmışBir Tepebaşı otelinde ŞiiriGayrı ne permanganat ne antibiyotikBir akıntıdır gidiyor sittin senedirGözünden yaş geliyor su dökerken bile Belini doğrultmak için Türk ŞiirininÇekiyormuş bu çekilmez çileyi,Yoksa çaldığı gibi başından büyük bir taşaKırarmış çoktanPelikan marka dolma kalemini Bakarak bu Çağdaş ve de Cardaş ŞaireHiç de zührevi değilmiş meğer Zühre! Can Yücel

Aşklar Aşklar İçinde

(yüzündengölgesigeçiyorbüyükbirkuşun) i. ırmak 1. sen bir sorusun bir yaprağın sorduğu.(biri bu , ötekisi yüzün) 2. bir ırmağa bakıyoruz bir ırmaklara çıkıyoruz.(yüzün, kalan bir yaz gibi anlatıyor kendini) 3. dün bazı sulara eğildim, bazı aşklara(fırtınanın içinden gelen bir ses midir şiir) 4. ben ki kapanık, solgun bir kış günüyüm.(düşünde denizler, çan sesleri) ii. yaprak 1. nesneleri …

Devamını oku

Geceler ve Hayalin

Gündüz sende dinlenen hayalinYol ve gece korkusu bilmeden,Bana gelir, geceleyinBu öyle sürecek senden habersiz,Günlerin sona erdiği geceHayalin beni bulamayacak;Gece yolcusu bütün hayallerinİstanbul sorumlusu Yahya EfendiyiÇarşamba semtinde arayarak,Gözlerime ne olduğunu soracak.Hayalin hafifçe gülümser gider;Ne yağmurda ıslandığı görülmüş,Ne de beyazda karla örtülüdürDolmabahçemi, Unkapanı mı,Güzergah belirtilmeden,Bana tek söz etmedenSadece gülümser, döner ve gider;Hayalin her olağanüstü güzel,Seni ilk tanıdığım …

Devamını oku

Ayrı Evlere Çıkmak

Kapıları ölü, sağBütün akrabaya kapalıBir ev bulsak,O ev yalnız ikimizin olsaHep orada otursak. İç içe bu evler, bıktım,Birbirine bağlı.Sözde kalır ayrı evlere çıkmak,Dağ başlarında bile olsaYalan, evlerin yalnızlığı. Bir duruş tazeler eski bir acıyıHortlatır gerilerde bir derdi bir bakış.Bu ev sizin öyle mi?Yanlış! Önceki evlerin üzüntüsü biter mi,Kapıları kapasanız da eser.Kesildiğini sandığınız soluklarDaha da artmışa …

Devamını oku

Varsa Ev

Varsa yoksa sokakİnsan o yaşlardaGözü beni görmez olurGece gündüz dışarda. Yok kıl kadar değerim,Öyle olsun!Ben beklerimKısa veya uzun. Oğullar uzaklaşır, kızlar uzaklaşırBir zaman içinde benden,Oluruna bırak, gençtir, derim,Hevesini alsın sokaklardan. Bensiz olamazlar, dönerlerÇok denedim.Ben büyüğüm, affederimBen evim. Behçet Necatigil