Kategori: Türk Şiiri

Benim Şiirlerim

“-Sen kalbsizsin; hani senin gençliğin hayatı?”Aşklarım mı? Bir nefeste solabilen bu şeyler,Bir yanardağ ateşiyle kömür gibi karardı;Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser. Evet, benim her şi’rimde yılan dişli diken var;Sizler gidin bal verecek yeni açmış gül bulun.Belki benim acı sesim kulakları tırmalar;Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun!Varın sizler, onlar ile korularda el eleGezin, …

Devamını oku

San’at

Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,Bizim diyarımız da binbir baharı saklar!Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar. Sen kubbesinde ince bir mozayik arar da,Gezersin kırk asırlık bir mabedin içini.Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,Bize heyecan verir bir parça yeşil çini. Sen raksına dalarken için titrer derinden,Çiçekli bir sahnede bir beyaz …

Devamını oku

Sanat

Dinle, yeni şair, eski ozanı,Okuyor yürekten Altun Destan’ı…Deme, “Kopuz kırık, yoktur çalanı!,,Çalgı gönül sesi, kopuz bir ağaç. Kutlu-taş’ı yoksa ilhâmı kutlu,Kanı gür içmezse kımız ne mutlu,Umut bir kanatsa, daim umutlu,Ona ozan derler, yoluna Ortac. Diyor ki: Siz Parnasse, biz Ortac-eri,Bizden olan her fert görür ileri,İğreti sanattan, milli hüneriİstemez yabancı eserlerden bac! Aruz sizin olsun, hece …

Devamını oku

Mukaddime

                       Karaosmanzâde Câvide Hayri Hanımefendi’ye Zannetme ki güldür, ne de lâleÂteş doludur, tutma yanarsınKarşında şu gülgûn piyâle… İçmişti Fuzuli bu alevden,Düşmüştü bu iksir ile MecnûnŞi’rin sana anlattığı hâle… Yanmakta bu sagârdan içenler,Doldurmuş onunçün şeb-i aşkıBaştanbaşa efgân ile nâle… Âteş doludur, tutma yanarsınKarşında şu gülgûn piyâle! …

Devamını oku

Yandım

Men könlüme hemdem seni sandım,Saymaz yana keçdin göz önümden.Yandım ele yandım, yandım ele yandım! Sahilde ayaq izlerimiz var,Sen eşqine and içdin o yerde,Her kelmene, qelbimle inandım. Heyhat, niye qelbimdeki odlarSönmür, yene sönmür, yene sönmür!Gel, sanma bu yanmaqdan usandım. Saymazyana keçdin göz önümdenYandım, ele yandım, ele yandım! Süleyman Rüstem

Sensiz

Annemle karanlık geceler bazı çıkardık;Boşlukta denizler gibi yokluk ve karanlıkSessiz uzatır tâ ebediyyetlere kollar…Guyâ o zaman, bildiğimiz yerdeki yollarBirden silinir, korkulu bir hisle adımlarTenha gecenin vehm-i muhâlâtını dinler…Yüksekte sema haşr-ı kevâkiple dağılmış,Yoktur o sükûtunda ne rüya, ne nevâziş;Bir sâ’ir-i mechul-i leyâli gibi rüzgâr,Hep sisli temasiyle yanan hislere çarpar. Göklerde ararken o kadın çehreni, ey mâh!Bilsen …

Devamını oku

Nehir Üzerinde

Akşam… Sarı bir hasta semâ… Bir gam-ı mechûl…Sisler gibi tutmuş yine sahilleri eylûl,Bir hüzn-i müzehheb gibi durgun yine Dicle,Sessizliği olmuş yine rü’yâlara hacle. Faslın yeni lerzişleri her sâyede mahsûs,Gûyâ ki uyur kalb-i tabiatta bir “efsus!”Her şey o kadar gamlı, soluk, mübhem ü bî-fer,Gûyâ ki ölür hüzn-i sevâhilde perîler… Çıkmıştık o gün Dicle’ye, sessizce küreklerNehrin zehebî …

Devamını oku

Bir Mayıs

Ey işçiBugün hür yaşamak hakkı seninkenPatronlar o hakkı, senin almışlar elinden. Sa’yınla edersin de “tufeyli”leri zenginKalbinde niçin yok ona karşı, yine bir kin? Rahat yaşıyor, işçi onun emrine münkâd;Lakin seni fakr etmede günden güne berbâd. Zenginlere pay verme, yazıktır emeğinden.Azm et de esaret bağı kopsun bileğinden, Sen boynunu kaldır ki onun boynu bükülsün.Bir parça da …

Devamını oku

Burası Türkiye Sultanım

              – Şünstan Sultanı’na – Burası Türkiye SultanımRahat vermezler sevişenlereBurada kadınların koynunaBıçak tehdidiyle girilirBuradaAşıklara kelepçe vurulurİnsanlarımız yoksun yaşarlar aşktanVe şaşarlar sevişenlereKadına değer verene erkek demezlerBuradaSevenleri ve sevişenleriSevmezler sultanım sevmezler Köylerde daha çok kadınlarımız çalışır bizimSabah ezanıyla kalkarlarDoyururlar insanları ve hayvanlarıSonra vururlar çocuklarını sırtlarınaTarlaya koşarlar yalın ayakNasırlı eller ve kara …

Devamını oku

Menekşe Alanı

Geçmişe doğru bir yükselmeyle elde edilen herhangi bir menekşe alanı, düşlerin kurulduğu ve orada tutsaklandığı bölge; kendini ancak bizim imgelememizde var kılan ve hep orada yinelenen mor şenlik türküsü. Nilgün MarmaraKağıtlar / Everest Yayınları / 2016