Benim katil tarafım her an intiharlardaBenim kâfir tarafım karanın en karasıBenim müşrik tarafım atılsa kuyularaBenim mümin tarafım iyi ki Allah var ya Benim çapkın tarafım her ırktan kızlar içinBenim sarhoş tarafım gökyüzü sayısız aBenim dingin tarafım la ilahe illa huBenim dalgın tarafım ey dünya I love you… Benim göçmen tarafım yurt kurdum yıldızlaraAkarsular yakınır ince …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
İkiz Sızı
Ben rengini bilmezdimBir şeyler taşırırdım tarif edemediğimBir ayet iner gibi güney göklerindenErik aylar çizerdim eski defterlerimeEsrik bakışlar çizerdim: Portakal!Sen olduğun bilmezdim. Yüzümdeki çizgiler neden böyle acemiÜzülünce kederli, sevinince çılgınSenin bozkıra bahçeler doğran çılgınlığınVe acemi gülüşlerin: Portakal!Hatırlarsın koynuna bakınca ellerini… Bir Eskimo hayretiyle bakıyorsam yüzüneVe yakıyorsa dilimi avuçlarımı rüyaPortakal!Gerçeği parmak ucundan öpen bir masal… İçimde gümüş …
Şub 23
Kuş Burnu
Uykudan evlerin var günden önce rüyadanDoğarken bir dalgınlık büyüsüne dönüşüAşk da üşür sevgilim kanatlarında titrekYoksulluğu giydiren bakışların da üşür Kalbinin yuvasından düştüğü zamanlarınErken uçuş temrini… Yaramazlıklar içinİçinin gökyüzüne, dallarına, suyunaDöngüler köpüğünden giysiler var diktiğin… Mehmet Aycı
Şub 23
Yakışıklı Ütopya
Uyuştu baştanbaşa dokunduğun eşyalarKalbimi gözlerinde cehenneme uzattımYerlerini şaşırdı gökyüzünde bulutlarVe bir tufan içinde son uykuya uyandım Bahçem tarumar oldu ıslandı zambaklarımBir serabın ucundan tuttu diye aşklarımYaşlı gözlerle aktım içimdeki kahıraGüneşi öpmeliydim kararmadan ufuklar Yakışıklı bir tabut kesti yollarımıSardık içine koydum yirmi beşlik yaşımıNe yapsam sana doğru koşan ayaklarımı,Artık yakalayamam bak koynumda kement var Nazir Akalın
Şub 23
Bir Şair Ölünce
Bir şair ölünce yıkılır gökler,Düşer hayâllerin ipek kanadı.Bir şair ölünce yanar büyükler,Göklere yükselir çocuk feryâdı. Bir şair ölünce öksüzdür artık:Çiçekler, ağaçlar, çocuklar, kuşlar.Bir şair ölünce bin gönül yıkık,Geçit vermez olur küçük yokuşlar. Bir şair ölünce göklerden onaKucaklar dolusu rahmet yağacak.Bir şair ölünce, ey toprak anaGözleri mezara, nasıl sığacak? Bir şair ölünce… Ölünce mi âh!Kaç yürek …
Şub 23
Gözlerime Yağmur Yağıyor Anne
insanlar zamanı boğuyorlarkelimeler tükendiğindeşehirleri rehin alıyor göklergözlerim öksüzleşiyor anne sahipsizliği dolanıyor dilimeo eski çıkmaz sokakların/kapı önlerindesevince doyamayanların korkunç bir ihanete uğruyor evlerbir körelme giriyorbeynimin en izbe yerlerinegözlerim hüzne kesiyor anne bir yüzü valeye yorumlananbir yüzüne yürekkızı konulanbir madalyon adınagözlerin yağmalanıyor anne bir ulusal savaşta döktüğüm kanen son tükenişime rölansinsanlar süreğenliğimi yerle bil ettilergözlerime yağmur yağıyor …
Şub 23
Şairin Ölümü
Hüzün içinde yürüyen dört insan omzununAnlamaz birçokları sonsuz güzelliğindenSözcükler çıkagelir umulmadık bir vecdleDönülmez serüvenlerin gülünden dikeninden Yüzü kanlı kız çocuklarının göz uçlarındanSıyrılır da anlamı dört insan omzununDönülmez serüvenlerin sevincinden hüznündenBeslenir alevleri bu delişmen uykunun. Nazir Akalın
Şub 23
Düello
parçalanmış bir aynadanakışları esmer bir yüzyansısını görüyorumperçemleri akdenizlibakışları simli sündüsparçalanmış bir aynada. ah! benim bu deliliğimıssız bir ada arıyoryanaşıp çıkınca, şaşkındolaşmış çok önceleriyabanıl ayak izleriah! yazık orda binlerce. titrek bir mum ışığındayeniden sarsak yüreğimasla anmayacak aşkıbir kez daha yapmayacakyine çarpıp kayalarasu almakta, su almaktabatmaktadır köhne kalyonyıldızları sönmüş gece. bir yaz günü oldu bunlargri yağmurlar yağıyorduçekildi …
Şub 23
Tahattur
Bir Acem bahçesi, bir seccâde,Dolduran havzı ateşten bâde…Ne kadar gamlı bu akşam vakti…Bakışın benzemiyor mu’tade. Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,Dalmış üstündeki kuşlar yâda;Bize bir zevk-i tahattur kaldıBu sönen, gölgelenen dünyâda! Ahmet Haşim
Şub 23
Hazan Bahçeleri
Kalbim yine üzgün, seni andım da derindenGeçtim yine dün eski hazan bahçelerindenYorgun ve kırılmış gibi en ince yerindenGeçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Senden boşalan bağrıma gözyaşları dolmuşGördüm ki yazın bastığımız otları solmuşSon demde bu mevsim gibi benzimde kül olmuşGeçtim yine dün eski hazan bahçelerinden Yahyâ Kemâl Beyatlı