biliyorummatarada sutorbada ekmekve kemerde kurşun değil şiirama yine dematarasında sutorbasında ekmekve kemerinde kurşun kalmamışlarıayakta tutabilir biliyorumşiirle şarkıyla olacak iş değil budalda narıtarlada ekini kızartmaz güvercinin gurultusuama yine dedişler arasında bıçak gibi parlar kavgadaşiirin doğrultusu göz gözü görmez olmuştek bir ışık bile yokyürek bir yaralı şahindirdöner boşlukta belki bir şiirbelki bir şiir kırıntısıçalar kapımızı umutsuz karanlıktayoklar …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Yalnız Adam
Yalnız bir adam tanıdım, Yüreği pamuktan. Gönlü harap olmuş yorgunluktan. Ellerindeydi kalbi, Tanıyan herkes onu severdi. Anlattıkları can kulağıyla dinlenirdi. O nasıl bir hüzündü,o nasıl bir bakış, Belli ki çok şey görmüş, Çok şeyler yaşamış. İşlemiş yüreğinin üzerine sevdasını Nakış nakış. Aklı hala son sevdiğindeydi. Yalnız bir adam tanıdım Yüreği maviydi,eylüldü gözleri. Hazan yaprakları gibi …
Şub 23
ne tuhaf değil mi
kimse önünü görmüyor.ne tuhaf değil mi? herkes gittiği yeri birbirine soruyor. insan inanmak istemiyor. herkes birbirinden şüpheleniyorve hayretle birbirinin yüzüne bakıyor. biliyorsun, hayatta her şey gizlidir,her hadise bir sırdır. malum, her insanın altında başka bir insan yatıyor. başka ne olabiliriz? nasıl yaşayabiliriz? herkes bunu soruyor, kendi kendine konuşuyor. herkes kendinden korkuyor,ben de kendimden korkuyorum Sevim …
Şub 23
Son taşı günahı olmayan atsın Azize
Bir Gün Azize’ye“Gel kaybolalım… Kaybolalım ve bizi bulamasınlar!… Kaçarak ve saklanarak değil; ortaya çıkarak gayb olalım!” dedim. Ama Azize kaybetmeyi seçti. Elindeki her şeyimi kaybetti Sonra da ellerini… Öyle çok aradım ki onu. Ülkemde çocuklar büyürken… Azize yanında hayatımı da alıp gitmişti.. Şimdi karşımıza haya/t değil tecavüzler çıkıyor. 1) Cehennem ateşleri Pozantı’yla tutuşturulurkenAzize’nin yolu cennetten …
Şub 23
Ben Tıpatıp Sana Benzerim
Şu insanlardan hangisi ben’im?Hele sen şu kavgayı, gürültüyü dinle,Ağzıma, sözüme kulak asma.Hem sen beni elden çıktı bil.Yoluma kadeh madeh koyayım da deme.Önüme ne çıkarsa tuzla buz ederim. Hem ben tıpatıp sana benzerim.Ağlarsan ağlarım,Gülersen gülerim.Asıl sen vardın ortada,Ben senin elinde bir ayna…Sen yeşillikte bir ağaç,Ben senin gölgen… Ben senin gölgen olduktan sonra,Hemen gider kendime bir dost …
Şub 23
Irmağa Dökülürken…
Irmağa Dökülürken…… “Belki de asıl ustalık budur; her zaman acemi olmayı bilmek…” Turgut Uyar -iltihap heveslisi yaralarımı kanat içimden bir sen daha çıkart- I- hayli zaman geçti tenimden dirilmek için erken bir ölüm geçti üzerimden ne gelirse ondan deyip sus kaldım aklım oradaydı derine indikçe kaybettim sesimi iğne deliğinden sokuldum toprağa Baybars’ın tek gözüyle baktım …
Şub 23
Yazılmaması Gereken Şeyler
1.Bütün gece bir koza ördünYorgun yüreğimin soluğuyla getirdin güneşiUykusuzluk gitti geldi, gitti geldiİlk defa ona yenildikVe dünyada ilk defa sabah olduÇünkü kolum değildi belindekiSöyleyemediğim seçemediğim sözcüklerdi Sabah serdi örtüsünü üstümüzeYalnız bulutlar gördü biziBir de sessizlik. Sevindi büyüdüKapıdan çıkarken bir şey değdi elime“Kapıyı çektin mi?”Senin sorduğun soruydu belkiBelki yoktu da bana öyle geldiKül renkli, baş döndüren …
Şub 23
Anneler ve Çocuklar
Anne öldü mü çocukBahçenin en yalnız köşesindeElinde siyah bir çubukAğzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneşSimsiyah görünür gözüneElinde bir ip nereyeBilmez bağlayacağını anne Kaçar herkestenDurmaz bir yerdeAnne ölünce çocukÇocuk ölünce anne Sezai Karakoç
Şub 23
Fanus
IBu güller benim için mi açıldılar,Bu güller sizden bana açıldılardelindi ufkumun karanlığı, günümgecemi eritti baştan uca, üstündebir fırtınaydı bana kanat geren,tenimdeki bulutlar esmer, içimdekikem taş paramparça : Bu gülündurmadan, elim yüzünüze görülmemişbir cennet çizsin : beni kendinizeÂdem seçin. IIPencereniz sıkısıkıya kapalı, kapınızdaDilini kimsenin sökemeyeceği bir sürgü,Kokunuz damarıma dayanmış kama, süngüBakışınız bana erişecek olsa, dilinizdenkan …
Şub 23
Gökyüzü, Uçurtmasıdır Tanrının
Nasıl unuturum, özenle katlanmış bir mendiliüstünü başını yırtmışçocuk gülüşüme düğümlenen hatırlamak bir kuşunutmak gökyüzü… Nasıl unuturum, sığ ırmakların gürültüsünüduyuyorum bana doğru eğildiğinisanki daima yalnızmışım gibi… hatırlamak bir kuşunutmak gökyüzü… Nasıl unuturum, kim tutu ellerimiistediğin kadar dokun banagözler, daha çok anlar ellerden hatırlamak bir kuşunutmak gökyüzü… Nasıl unuturum, yüzüme kimin dokunduğunugüneşi, suyu ve ateşi gördüğümükendimi hiç …