Kategori: Şiir

Fakat minberde asla!

Kalpte saklı olan sırrıİfşa etmeyeceksinDarağacında söyleyebilirsin,Fakat minberde asla! Mirza E. Galib

Hallac-ı Mansur

Sahne hazırlanmıştı; belki bir cilvesiydiÖnce tutuklanmana ve sonra ölümüneSebep olan mazinin: “Dedesi mecusi”,Belki, “isyanda görülmüştün kölelerle”,Belki, “fazla beraber olmuştun simyacılarla”.Belki, Hindistan gezisi – veya başka şeyler… Hiçbir yarar sağlamadı, nüfuzlu kişilerinDavan için mücadelesi, veya âlimlerinİstişareleri veya müritlerinin gösterileri –Sadece sonu daha aşikâr kıldı…Maksadın şöhret değildi. Islahattan konuşuyordunLâkin hususi – Önce kendini ıslah ederek…Mamaafih “hususi” ne …

Devamını oku

Dostumdu

2 Dostumdu. Dert endişe bilmedik birlikte,Onunla duygularımı, paramı paylaştım;Bir aylığına alır, bir yıl sonra verirdi de,Bunun için ona kesinlikle kızmazdım,Ondan farklı bir yanım yoktu benim de;Dertli olduğunda çenesi açılırdı nedense,Şen ve mutluyken görünmezdi kimseye.Sıkıntıdan hayallerini benimle sürekliPaylaşır, bana “sen” diye hitap ederdi;Meziyetlerimi başkaları gibi överdi o daVe kadrilde sürekli ben olurdum karşısında. 3 O dostumdu. …

Devamını oku

Hüzünlü Bahar

Bahar geldi ama gül ve nesrin de getirmedi. Nesim rüzgarı Ferverdin’in kokusunu getirmedi. Martı geldi ama gülden de yok bir haber.Neden yoldaş değil martılarla güller? Bu gülistana ne oldu, ne oldu?Neden bahar töreni unutuldu? Neden şimşek bulutları gözlerde feryat eder?Neden bu feryad u figan böyle öfkeyle ağlar? Neden güllerin yapraklarından kan damlar?Ne oldu? Bülbülün avazı …

Devamını oku

Divanenin Duası

yaza yaza, kaza kaza,içimde sonsuzun kapısınıaçmadan ardına kadar, yonta yonta aklın taş ocağındakuşa benzettiğim sözlerinkanat takıp da koltuk altlarına, dualar, şükürler, şiirler niyetineuçurmadan göklere,ölmek istemiyorum, ölmek! bir on yıl daha, Allah’ım,bir on yıl dahabu divane çırağına! Cahit Koytak

Arzu ve Korku

Ölüme hazır olmak benim arzum   sadece aklımın ölümüne değil,yorgun kalbimin, incelen kemiklerimin de.Asıl korkum hep daha fazlasını isteyen bedenim,   boğuşacak alevlerlebırakmayacak beni çıkayım   zaten açık duran kapıdan. Ursula K. Le GuinÇeviri: Gökçenur Ç.

Atalar

Atalarımdan öyle uzaktayım ki şimdiihtiyarlığımın son durağında, torunları değilonlardan biriymişim gibi geliyor bana. Zamanbüsbütün bir döngüye dönüştünasıl olduğunu anlamasam da. Yaş, kendiniçözen bir düğüm, kuyruğunu yiyen yılan.Kardeşsiz bir kız çocuğuyken bileküçücük bir nineydim ben, her şeye gülen,hiçbir şey anlamayan ve anlaşılmayan. Ursula K. Le Guin(Şimdilik Her Şey Yolunda)

Veda

Tükendi ömrümün çoğu gidiyorCahil ömrüm geldi geçti yel gibiSevdiğim uzaktan seyir ediyorBeni görüp bakınıyor el gibi Geçti günler, yıllar, ömürse dolduGiden gitti bilmem geri ne kaldıÖmrümün baharı sarardı solduYandı kaldı garip bağrım çöl gibi Veren, geri almak için gözlüyorHer an her saniye beni izliyorGarip bağrım için için sızlıyorSazımda inleyen sırma tel gibi Uzun yoldan gelmiş …

Devamını oku

Oktu ve saplanmıştı

18. Oktu ve saplanmıştı Bu yeterli demiştim içimden Oku bir bendim gören saplıyken Sırf bu yüzden saplandığı yere boşverdim Görmüşlüğüm sadaka takırdayan bir oku değildi elbet Değildi bu havada asılı bir ok Zenon’a nazire Ne de Cengizvari bir oktu tehditkâr yayda gergin Gördümse haber aldığım bir yerden savrularak Haber beklediğim yere saplanan oku gördüm. Okun …

Devamını oku

Bağışlanma

Görevler arasında geçiyor zamandümende ya da kovaylasu boşaltma nöbetinde olmadığımdabiraz dinleniyorum,sonsuzluk usulca doluyor içimenefesimle birlikte.Sessizce dikkat kesiliyorum şeylere.Özünü çözmüş, bağışlanmış şeylere.Böyle sürüp gitse keşke hayat.Ama gemi aşırı yüklüve tehlike her an her yerdebu yüzden uyumalıyım her uyuyabildiğimde. Ursula K. Le GuinÇeviri: Gökçenur Ç.