Rahmetli dedem derdi ki “Bak oğlum! Şu gördüğün mertek, şu hezan var ya? Şu karşı ki dağın ağaçlarıydı. Gönül atlasımı ilk çizen var ya?” Ninemi göstererek: “Şu koca karının mor saçlarıydı” Rahmetli ninem derdi ki “Bak oğlum! Beni tek inciten, tek üzen var ya? O yıllar söylenen aşk suçlarıydı. Gönül kovanımda ilk gezen var ya?” …
Kategori: Şiir
Şub 23
Ben Tıpatıp Sana Benzerim
Şu insanlardan hangisi ben’im?Hele sen şu kavgayı, gürültüyü dinle,Ağzıma, sözüme kulak asma.Hem sen beni elden çıktı bil.Yoluma kadeh madeh koyayım da deme.Önüme ne çıkarsa tuzla buz ederim. Hem ben tıpatıp sana benzerim.Ağlarsan ağlarım,Gülersen gülerim.Asıl sen vardın ortada,Ben senin elinde bir ayna…Sen yeşillikte bir ağaç,Ben senin gölgen… Ben senin gölgen olduktan sonra,Hemen gider kendime bir dost …
Şub 23
Irmağa Dökülürken…
Irmağa Dökülürken…… “Belki de asıl ustalık budur; her zaman acemi olmayı bilmek…” Turgut Uyar -iltihap heveslisi yaralarımı kanat içimden bir sen daha çıkart- I- hayli zaman geçti tenimden dirilmek için erken bir ölüm geçti üzerimden ne gelirse ondan deyip sus kaldım aklım oradaydı derine indikçe kaybettim sesimi iğne deliğinden sokuldum toprağa Baybars’ın tek gözüyle baktım …
Şub 23
Yazılmaması Gereken Şeyler
1.Bütün gece bir koza ördünYorgun yüreğimin soluğuyla getirdin güneşiUykusuzluk gitti geldi, gitti geldiİlk defa ona yenildikVe dünyada ilk defa sabah olduÇünkü kolum değildi belindekiSöyleyemediğim seçemediğim sözcüklerdi Sabah serdi örtüsünü üstümüzeYalnız bulutlar gördü biziBir de sessizlik. Sevindi büyüdüKapıdan çıkarken bir şey değdi elime“Kapıyı çektin mi?”Senin sorduğun soruydu belkiBelki yoktu da bana öyle geldiKül renkli, baş döndüren …
Şub 23
Anneler ve Çocuklar
Anne öldü mü çocukBahçenin en yalnız köşesindeElinde siyah bir çubukAğzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneşSimsiyah görünür gözüneElinde bir ip nereyeBilmez bağlayacağını anne Kaçar herkestenDurmaz bir yerdeAnne ölünce çocukÇocuk ölünce anne Sezai Karakoç
Şub 23
Fanus
IBu güller benim için mi açıldılar,Bu güller sizden bana açıldılardelindi ufkumun karanlığı, günümgecemi eritti baştan uca, üstündebir fırtınaydı bana kanat geren,tenimdeki bulutlar esmer, içimdekikem taş paramparça : Bu gülündurmadan, elim yüzünüze görülmemişbir cennet çizsin : beni kendinizeÂdem seçin. IIPencereniz sıkısıkıya kapalı, kapınızdaDilini kimsenin sökemeyeceği bir sürgü,Kokunuz damarıma dayanmış kama, süngüBakışınız bana erişecek olsa, dilinizdenkan …
Şub 23
Gökyüzü, Uçurtmasıdır Tanrının
Nasıl unuturum, özenle katlanmış bir mendiliüstünü başını yırtmışçocuk gülüşüme düğümlenen hatırlamak bir kuşunutmak gökyüzü… Nasıl unuturum, sığ ırmakların gürültüsünüduyuyorum bana doğru eğildiğinisanki daima yalnızmışım gibi… hatırlamak bir kuşunutmak gökyüzü… Nasıl unuturum, kim tutu ellerimiistediğin kadar dokun banagözler, daha çok anlar ellerden hatırlamak bir kuşunutmak gökyüzü… Nasıl unuturum, yüzüme kimin dokunduğunugüneşi, suyu ve ateşi gördüğümükendimi hiç …
Şub 23
Sıcak Kan
Sizin için kalktım geldimve her tarafınızdan ayrı bir koku topladım.Göğsünüzden inat,boynunuzdan uzun sonsuz bir damar,açılmış çiçeğinizden hercai polen.Her tarafınıza ayrı bir koku bıraktım,genzinizde bukağı, bileğinizdeen derin kuyuya atsanızsesi silinmeyecek huzursuz zaman,dibimden ilk bulunduğu günkü kadar gür ateş,kökümden nefes, sapımdanuzun sonsuz bir okun asi ıslığı.Kokularım kokularınız artıkÑbir çingenenin kahkahasında patlayanansızın güneş. Sizin için kalktım, geldim.Belinize doladığım …
Şub 23
Misafir
sana bakarakbütün yüzleri unutmakkendimdenve arap saçı olmuşbir sürühikâyelerden bıkarak sana misafir geliyorumdenizlerin sisi içindeve gündüz güneşlerindeşaşırmış sana misafir geliyorumbiraz daha uykuya yakınbiraz daha dalgınbiraz daha başka şeylerden uzak Asaf Hâlet Çelebi
Şub 23
Ve İşte Elveda
Pek az birşey ekleyebildim dünyadaki milyonlarca mısraya.Ve fazlası yoktu onların cırcırböceğinin dediklerinden.Biliyorum, bağışlayın, işte yolun sonuna geldim. Ay tozunun üstündeki ilk ayak izleri bile olamadılarParlasalar bile şavkları kendilerinin değilSevdiğim bu dilindi. Genç aşıkları öpüştürecek suskun dudakları titreten o güçKızıl yaldızlı kırlardan gelip geçerkenEkvatordakilerden daha ağır bir gün batımında. Şiir baştan beri bizimleSevgi gibi, açlık gibi, …