Kategori: Şiir

Burada daha ne kadar öleceğim

Burada daha ne kadar öleceğim?Yeryüzüyle gökyüzünün aracısı olarak bulutu haraca kestiğiniz yerde? Ben size alışamam. gözüme saldıran güneş ışınlarında yüzünüzün yokoluşu.“Ağlıyordum, onu gönlümde isterdim ve sadece orada.”Öylesine yoksulluk, bir aşk düşünün sihirli hiç karşılıksız… Ağlıyorduk. Ben bu ıslaklığı tanıyordum, düşümde böyledüşünüyordum size dokunurken. Siz bu ıslaklığı tanıyordunuz,düşümde böyle düşünüyordunuz. Nasıl biliyorduk, nasıl?bu gözyaşlarının susulmuşher çığlık, …

Devamını oku

Akarsuya Bırakılan Mektup

inceciktigül dalıydıdokunsam kırılacaktıdokunmadımkurudu gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiçağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarınıneden akşam oluyorum tren kalkıncakırlangıçlar birdenbire çekip gidincemendiller sallanınca neden tıkanıyorumöyle çok acımasız ki öyle birdenbire kiaz önceki çiçekler nasıl da diken dikengitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bittio elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bittiartık çocuk değiliz, susarak …

Devamını oku

periler ölürken özür diler

Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleriPeriler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım:En çok En çok güllerden sözettimSaydam renksiz tutkun güllerdenBir gül olmak korkusundanNedenini hatırlamıyorum ama ağladım‘canım..’ diye başlanılıpVazgeçilmiş bir sürü kağıt parçasıRuh parçası Aşk parçasıBuğu parçası Haz parçasıVazgeçilmiş bir sürü kağıt parçası Her ihtimale karşı kurşun kalemle yazılanAyrılık mektuplarını rüzgar taşır …

Devamını oku

İntihar

her insanaklında en az bir kezöldürür kendiniçünkü biliniyor artıktek içgüdü değilyaşam içgüdüsü sözcükleri seçen kişizamanı sorgular durmadanve bu güncel zorunlulukisteyelim istemeyelimtarihsel bir an’daontolojik bir sorun olarak dabelirir galiba şuintiharın kökenindeki soru:onaylıyor muyum? buradan bakıldığındabir “öteye geçiş”sorunu değildir intihartam tersinebir “burada oluş”sorunudursartre’ı anımsayalım:“intiharbir başka yoludurdünyada varolmanın.” Hiç kimse yaşamında bir yanlışlık olmadığı sürece intihar etmez.İntihar, geride …

Devamını oku

Yaşlandığın Zaman

Bir gün senelerden sonra bir gün, dalgın uykuluAteşin başında düşünürken; ara bu kitabı bulAkıp giden zamanı düşünerek anılara dalGözlerini yum, gözlerini, gölgeli ve duygulu Kaç kişi gerçek yalan ‘seviyorum’ dedi gitti?Kaç kişi değerini tam bilerek seni gönlüne sardı?Düşün ki seni candan seven birisi vardı,Hüznünü, nazını, gizini sevdi Sen de soracaksın kendine benim sorduğum gibi,Sesler gölgeler …

Devamını oku

Vasiyet

“ki en kötüsüdürölümden sonra da istemek.” benden firar eden dünyadanson isteklerimi taşırken banadikkat et; aynı olmasın torbanın rengiayağına giydiğin galoşlarla şu bizim yan odadakürt kaşlı kız çok inledi dün geceboştu yatağıbugün iyileşmiş, tahliyesi olmuşinandıramadılar bana bir uçlu sakla da göğsüneteninin kokusu olsun izmaritindebu yalnızlığı biz yaratmadıkbilakis tütünü bile dost eyledik kendimize ya senellerini yıkıyorsun bana …

Devamını oku

Anılar Tarafsız Değildir

Kim bırakmış seni serbest kimGidiyorsun…uzun aşk günlerinden sonraBöyle habersiz, böyle sessizBir öpücük bile bırakmadan Kim bırakmış seni serbest kimGidiyorsun…Kelimeler ne anlatabilir Ne anlatabilir kiEğer bir günün bitimindeBir rüzgar eser veSen öyle habersiz sessiz gidersen Kim bırakmış seni serbest kimGidiyorsun…Koyu gölgeler düşmüşYıldızlar getirmiş beraberinde geceyiSıcak yaz gecelerinin göklerinde yıldızlarBir zalim yalnızlık içindedirVe milyonlarca göz eğilmiş göklerdenBakarken …

Devamını oku

Son Anda

kaçan otobüse son andakoşarak yetişmek gibi bir şeysana aşık olmaknefes nefesedurduğu için şoföre minnettarbüyük bir zafer kazanmışçasına mağruryolcularla göz göze gelince mahcupve tam zamanında binmekleolamayacak kadar mesut Ebru Cündübeyoğlu

Aşka Övgü

Öpünce tatlı salıncağında yüreğini öyle mutluydum ki;Sonsuz bir hazzın ve saadetin yatağındaSeninle aynı yastığın sonsuz sadakatinde Bedenlerimiz aynı, aynı yatağın çıplaklığındaKaç kelime konuşulur bilmem, mumlar yanarken Ama bir boğuşmadır başlar ışıklar kararıncaŞimdi üzerime geliyor çıplak göğüsleriyle,Bir yanda sereserpe geceliği;Uyuyan gözkapaklarıma dayıyor dudaklarını,Aralık ağzından duyuyorum “uykucu” dediğini,Ne kadar kucaklaştık, ne kadar değişti kollarımız.Kim bilir kaç defa …

Devamını oku

Küpe Destanı

ayık kafayla söz döktürmenin utancısarhoş kafayla türkü söyleyememenin buluşur buluşmaz akşam edivermeninsevinci erken gelip geç gitmelerinin cumartesim pazarımdın suyuna giderek yokuşa sürmeninbilinci yokuşa sürerek suyuna gitmenin susmadık uyumadık birgün mum birgün çiçekle yelpazelemeninusancı geç gelip erken gitmelerinin aramıza ben girdim marangoz görsetahta rendelemenin kıyıncıçam dibindeşimendifer döndürmemenin ilişkiyle sınırlanırsın anlamaktan başka neyin inancıanladıkça bitmemenin darılsaydık barışırdık …

Devamını oku