Sen hiç ateş böceği gördün mü?Bir akşam üstü yada bir gece yarısı,Ansızın çıkıverdi mi karşına karanlığın ortasında,Aşk gibi biranda aydınlattı mı dünyanı, Sanki aşkı sevdayı içinde taşıyor gibi dimi,Yada aşığının hasretiyle yanıyor gibi,Minicik bir bedende sanki sevginin ışığı gizli,Yada bir aşk meşalesi taşıyor gibi dimi. Bir ateş böceği gibi aydınlatan oldumu dünyanı,Sen bir ateş böceği …
Kategori: Şiir
Şub 23
Senden Sonra
Ayrılık sesine benzedi uçak sesionun kadar uzun bir ses.Havalanankaybolangeri dönen bir ses. Sevgililergeçip gidin akşamın içindenkendi akşamınıza. – Nedir ayrılık delikanlı? – Kara, sıcak bir duman. Ayrılık yığdı bulutları üstümeinsanlar uzaklaştısöz bitti.Yalnız baykuş öttü kuşlar içinde. Sevgililergeçip gidin akşamın önündenkendi akşamınıza. – Nedir ayrılık delikanlı? – Boşalmış bir şehir. Ayrılık, saplandı yüreğimeölünceye kadar …
Şub 23
Biliyorum Çok Geç Oldu
Ayak bileklerimden bir de tutup sözüm ona Ellerimle de duyarak basıyorum toprağa Deli deprenişlerin köpüğüyüm yoksa Ne hah yerleşip oturdum Ne bir ayak yeri eşeledim Ne bir dam aradım başımda Perişan toztoprak içinde eşyam Yanlardan Arkadan otların arasından Vahşi bir hayvan fırlıyor hatıramın sırtına Yerim ve yurdum belli değil Yeni atamdım aşkın tıpanlarına Neyin memuruyum …
Şub 23
Tüller Ve Silah
Önü denizle başlayan rüzgarlı bir kasabadaydık.Sanki yıllardır oradaydık. Her şey düzelecekti.Orada doğmaya çabalayarak öldük. Meleğim nehir kanatlarını uzaklıklarda yıka şimdi. soğuktu, ısınamıyorduk. Bu kadar yakınken. Aramızdayalnızca o hava boşluklarının dolaştığı odalardaydık.Biriken bütün rüzgarlar işte orada, o deniz kasabasındao çok köpekli, çok rüzgarlı yerde patladı. ikimizi aynı gökyüzüne baktıran, neydi o, ışık söndü. Sustum.Sustum. Sustum. Sustum.Bütün …
Şub 23
Eylül’dü.
Eylül’dü. Dalından kopan yapraklarınSararan yanlarına yazdım adınıSahte bir gülüşten ibarettin oysa.Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.Eylül’dü.Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımızAdımlarımızın kısalığı bundandıBundandı gözlerimin durgunluğu.Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,Ellerin kadar ıssız,Sen kadar zamansız molalar veriyordumVe çocuksu bir bencillikti hüznümüz.Eylül’dü.İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında …
Şub 23
Aşk Mektubu
dün akşam senden ayrıldıktan sonrailyas’lara gittimoturup şu evlenme meselesini uzun uzun konuştukkarısı da akla yakın şeyler söylediben gerçi onu severim, dediberaberce yaşayıp gitmenizi kim istemezama, yoksulluğa alışkın değildir oaçlığa, yalınkat döşeklere pek katlanamazdinledikçe, kızcağıza hak verdimbu iş olmayacak gibime geliyor, ne dersin sen öyle görmüşsün büyüklerindendört kap yemekli sofralar görmüşsünkarpuz kollu yaz entarileri görmüşsünyattığın yataklar …
Şub 23
Benden Sonra Mutluluk
yaşamak bir an içinde şair oldum baktım her şey yazılmışressam oldum gördüm her yer çizilmişseyyah oldum sordum dünya gezilmişhiçbir yerde YENİ bulamadım ben öğrendiklerimin çoğunu dinlediklerimdenbildiklerimin çoğunu düşündüklerimdenunuttuklarımın çoğunu yaşadıklarımdanyazdıklarımın çoğunu unuttuklarımdan çıkardım en uzun hep kendime konuştumbaşkalarına hep kısa yazmak istedimne kendim dinledim ne başkaları yetersiz iyi niyet kötüsüne yol açarsöylenemiyor çok şey susmadan …
Şub 23
Çöl Terzisi
kendim diktim düştüğümyolların hırkasınıeğnimi onlarla eksilttimsabrını beklediğim kuyulardı yeminli ay vaktitalibi olmadım heykeliminbildim kumdan yapılmaz çölün heykelivahamı kendim diktimkendim diktim hikâyelerimiyırtığını söküğünü onulmazın, hayatınadımı ben sananlarane yazsamduyulmaz sesimherkesin zamanından başka türlü geçerimbana adımdan yapılan zamanaldı benimadem seslendim dünyayamadem imzamı verdimbenden geri çekildi çoğaltılan suretimyazdıkça bildim:zamanın malıyız hepimizdüğümlüyüz bağlıyızazımız çoğumuzne kadar sevsek o kadarızçok kısa görünen …
Şub 23
Burada daha ne kadar öleceğim
Burada daha ne kadar öleceğim?Yeryüzüyle gökyüzünün aracısı olarak bulutu haraca kestiğiniz yerde? Ben size alışamam. gözüme saldıran güneş ışınlarında yüzünüzün yokoluşu.“Ağlıyordum, onu gönlümde isterdim ve sadece orada.”Öylesine yoksulluk, bir aşk düşünün sihirli hiç karşılıksız… Ağlıyorduk. Ben bu ıslaklığı tanıyordum, düşümde böyledüşünüyordum size dokunurken. Siz bu ıslaklığı tanıyordunuz,düşümde böyle düşünüyordunuz. Nasıl biliyorduk, nasıl?bu gözyaşlarının susulmuşher çığlık, …