Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim “Uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değilNasıl yürür özsu dal uçlarınaVe günışığı sislerden düşsel ovalaraSusuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdimMevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndüYitik ceren arayı arayı anasını bulduAdın ölmezlendi bir ağız da benden geçerekSoludum, üfledim,yaprak pırpırlandı Ağustos dindiSeni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendiSeni sevdim, küçük …
Kategori: Şiir
Şub 23
gece şarkısı
bir kez harcamaya görçabuk tükenir sayılı aşksuyunu çekersen bir zamanlar sanmıştınki aşkın sınırı yokoysa varve osınır sensinşimdiiskarmozları söküp götürmüşlernasıl kürek çekeceksinyaşama?iskorpitlerikim toplayacak?deniz bir uçurumdurağzına kadar su…. Zareh Yaldızcıyan
Şub 23
Donuk Aşk
Yine akşam oldu,Yalnızlık omuzlarıma çivisini çaktı yine, Uzaklık aynı gerçi, Heryerdeyken olan uzaklığın pek değişmedi, Yine akşam oldu orda olduğu gibi, Görebiliyorum seni burdan da, Aynısıydı ordayken de, Uzaklıktan korkmuyorum belki de, Orada da aynıydı uzaklık gerçi Donuklaşmış oldu artık bu, Bir o kadar da hüzünlü romanlar gibi, Galiba ben baştan kaybetmişim, Belki de ben …
Şub 23
Balkon
Çocuk düşerse ölür çünkü balkonÖlümün cesur körfezidir evlerdeYüzünde son gülümseme kaybolurken çocuklarınAnneler anneler elleri balkonların demirinde İçimde ve evlerde balkonBir tabut kadar yer tutarÇamaşırlarınızı asarsınız hazır kefenŞezlongunuza uzanır ölü Gelecek zamanlardaÖlüleri balkonlara gömeceklerİnsan rahat etmeyecekÖldükten sonra da Bana sormayın böyle nereyeKoşa koşa gidiyorumAlnından öpmeye gidiyorumEvleri balkonsuz yapan mimarların Sezai Karakoç
Şub 23
Sendin
Sendin gökkuşağındaki yedinci renk Sendin denizdeki uçsuz bucaksız mavilik Sendin içimdeki ateş, yüreğimdeki sızı Ve sana karşı koyulmaz hasretlikti gönlümde olan Masallarda adı geçen güzel sendin Kafdağındaki zümrütü anka kuşu gibi Bana benden yakın, bana benden uzak olan Akşamları gökyüzümdeki yıldız sendin Sendin kaderimdeki yalnızlık Şiirimdeki kadın sendin İçtiğim kadehdeki şarap Gördüğüm rüya sendin Söylediğim …
Şub 23
Aşk Risalesi
Dirilmek yenidenYerin uyanması gibi kımıldaması gibi toprağınBulutları yarması gibi gün ışığınınYağmurun ansızın boşanmasıBinlerce kuşun bir anda parlaması havalanmasıErimesi gibi karların ve buzullarınPatlaması gibi dal uçlarında tomurcukların Dirilmek yenidenYüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibiKandan kinden öfkedenÜstümüze bir sağnak boşanmış gibiSürekli lekelendiğimiz çözülmeye terkedildiğimizBir bataktan çıkar gibi. Yürürken otururken yatarkenHep çürümek durumunda kalmışDuyduklarımızdan dolayı kulaklarımızGördüklerimizden ötürü gözlerimizDokunduklarımız …
Şub 23
YAŞAYAN HECE
Napsan boş, hep orada olacak, istemedikleri yerde bittikçe,gece çöktükçe, süt döküldükçe,araba yürüdükçe ve her çöküntüyü geçtikçe ve ağız dolusu sövdükçeorada olacak, peşine köpek salsanız da hiç şaşmazyine orada olacak, avlanmaya kalktıkça, izini sürdükçe döne döneo yine orada olacak, yanı başında herkesin, kavga sürdükçe, dile döküldükçeher şeyde her yerde, büyüdükçe, eğildikçeorada olacak, anam avradım olsun, yaşayacak …
Şub 23
Sen Aşk Şiirisin
bir patikasın; önce köylere sonra uzaklara ulaşacaksınhavada zambak kokusu olacak.yanında mor menekşeler, papatyalar, öte yanda dere gibi akacaksınrengin hasret senin derlerse, gurbet olup mor dağlarda ağlayacaksın …sen aşk şiirisin, kavuşmalar olacaksın./ bakma efkardır daima yakan, sigara ateşi ile mektupları bir ucundan gecenin yarısı; incecik tül çekilmiş üstüne, çırılçıplaksıngözlerin yıldızlardan daha sıcak,yanında anlaşılmaz serenatlar, öte yanda …
Şub 23
İdiller Gazeli
gözlerin yağmurdan yeni ayrılmışgibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak sen bir şehir olmalısın ya da narbelki granada, belki eylül, belki kırmızı gövden ruhunun yaz gecesi mi neçok idil, çok deniz, çok rüzgâr çocukluğun tutmuş da yine âşık olmuşsunsanki bana, sanki ah, sanki olur a aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerinidiye övgü, diye sana, diye haziran …
Şub 23
yalnızım; çünkü siz varsınız!
yüzünüz gün ışığına küskün bir serçe yavrusu kadar kimsesizdir. bunu anladığımda sizi tanımıyordum bile; ansızın çıktınız karşıma. öyle kararlı bir sessizliğiniz vardı ki, ürkekliğinize bile dokunamadım hoyrat bulup ellerimi. boynunuzdaki ve dilinizdeki ben, gözlerinizin kuşatılmış sabah okyanusu parlayışı ve çocuk dağınıklığı ayaklarınızın uzaklığım oluyor her özleyişimde sizi. hayır! gerçek olabileceğinize inanmadım hiç. en beyaz o …