Kategori: Hayali Cihan Değer

Yirmialtılar Baladı

Söyle, şair, şarkıyıSöyleGök bezi mavidirÖyleDenizin de şarkıdır mırıltısıMırıltı…Yirmi altı onların sayısıydı, yirmi altıMezarlarını kumlar saklamazİki yüz yedinci verstadaKurşuna dizildikleriniKimse unutmazDenizin ardındaOrdaHavada dolaşan duman Görüyor musun kum altındanKalkıyor Stepan ŞaumyanKumlu çöl tenha mı tenhaBak, orda elli el dahaKalkıyor püfünü silerekDiyor yirmi altılar:“Bakû’ye gitmemiz gerekBir görelim durdukça dumanNasıldır bizim AzerbaycanGece, Bir kavun misaliYuvarlatıyor ayıDalgalar yalıyor kıyıyıTam böyle …

Devamını oku

Güneş Çaldı Kapımı

çok yalnızdım ve güneş çaldı kapımı sürgünden yeni dönmüştüm, makronissosorda kurak ve ıssız bir yüreğim vardı(şimdi sizin yürekleriniz gibi) onu da getirmiştim. arkadaşlarım hariçherkes beni terketmişti. yaşamım uzun bir deniz yolculuğunadönüşmüştü git git varılmayankıyısız bir deniz. evet, herkes terketmiştisevgili ve hüzünlü pire eleni bile. ve güneş çaldı kapımı kapımı çaldı güneş. gerisini biliyorsunuz. Behçet Aysan

Geçmiş Zaman Olur ki

daha acı verir kanattaki yaradankanat kırılmadan önce uçulan günler Hüseyin Avni Cinozoğlu

Çiçeğin açması da bir tür şiir belki. Bilmiyorum…

Çünkü ben hayatta sadece zambakların,güllerin, manolyalar ve yaseminlerin niyeaçtıklarını, beni ne biçim sevdiklerini ve bendene bulduklarını biliyorum. Çiçeğin açması da bir tür şiir belki.Bilmiyorum… Seyhan Erözçelik

Erken sonbahar ve Seyhan Erözçelik

Arkasına bakmadan çekip giden küstah yaza hiç aldırmadan, tenha bahçelerde dolaşan serseri kedilere, döne döne düşen kuru yaprakların sessizliğine, kırık banklarda oturan ihtiyarların durgunluğuna eşlik ederken hayallerimle avunuyordum. Erken sonbaharı müjdeleyen serin rüzgârlarla yelkenliler gibi şişen perdeler yazma arzumu kışkırtmıştı. Yeni mevsimi iştiyakla karşılayan ışıklar, onun önünde secde eder gibi usulca eğilecek, sular hafiften ürperecek, …

Devamını oku

gelmeyin,burası derin!

kar yağarken serçeleri seyrettimçocuklarım geldi birden aklımasabırsızlanıyorlar büyümek içingelmeyin,burası derin! İbrahim Tenekeci

Orhan Veli’den Nahit Hanım’a

10.10.1948 Neyse… Şiirlerimi soruyorsun. Henüz bir şey yok. Ama yakında olacağını sanıyorum. Yazdığım zaman önce sana gönderirim. Kitaplarımdan hiçbir iş çıkmadı. Saygılı Yosma’yı bastıramıyorum. Antigione’nin müsveddesi Ertuğrul Muhsin’de. Sana gönderebilecek duruma gelince onu da yollarım. Oktay (Rifat)’ın piyesi hakkındaki yazıyı Varlık’ta neşretmek meselesine gelince, Yaşar Nabi’ye gösterdim. Neşretmek istemedi. Ben de bundan sonra Varlık’a yazmamaya …

Devamını oku

Bir Kadını Astım

                                             “fayton” şairine bir kadını astım, sonra oturup altında ağladım döküldü solukları ipin gerginliğindenikindiyle akşam arasındaki çizgide kaldım cezayir menekşesi taşıyan bir fayton: ayrılıkbundan sonrası yükselmek sönmüş yıldızlar katınabir kadına verdim ruhumu: katledilmiş akşamda …

Devamını oku

Son Gürlük

Trabzon hurması ağacına döndümTüyüm tüsüm döküldü, yapraksız kaldımYine de meyvaya duruyorum bu cıbıl halimleTepeden tırnağaTuruncu turuncuKütür kütürBu benim sonbaharımBu benim son gürlüğümdür Can Yücel

Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek

Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kıldı hûn eşkimi füzûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek Yavuz Sultan Selim