I İstedi ki memleketin her tarafı bağ olsun Tez büyüsün tepeleri yüce yüce dağ olsun Âşık Talibî Coşkun 1948 yılındaOn beş gün yattım uyudumSırtüstü yattım uyudumGemlik körfezinde. Dağların ortasında, ayağımın dibindeÇocuk gibiydi oynaşan nazlı sular,Unuttuk, sevmesini çoktan unuttukSeverse çocuklar sever. Belki de beni değilDalgalar özgürlüğü seviyordu,Dağlardan tarlalardanGürleyip akmak istiyordu. Ama bu dağlar bizim dağlarımızAyrısı gayrısı yok denizle,Yabancımız …
Kategori: Genel
Ağu 04
Yolculuk
Gideceksin buralardan gün gelecek,Yavaş yavaş kaybolacak bindiğin tren,Eriyen karlar gibi içindenBütün sıkıntıların akıp gidecek. Bağdaş kuracaksın bir tahta sıranın üstüneYolculara merhaba diyerekArdın sıra kaçan kırları seyrederekCoğrafya derslerini hatırlayacaksın yineAdını bilmediğin nehirlerden geçerek. Bir dikili ağacın bile yok yeryüzündeAma bir memleketin var sevilecek!Eriyen karlar gibi içindenBütün sıkıntıların akıp gidecek Ağlamayacak kimse ardından, gülmeyecek! Cahit Külebi
Ağu 01
Şahin’e Ağıt
Tepeden tepeye şahin uçurdunCiğeri yanana sular içirdinAteşten, dumandan yol mu şaşırdın?İs ile kapandı yolu Şahin’in Can evimiz içre düştü bir ateşDuman aldı göğü, kapandı güneşRüzgâr aman vermez, alevler kalleşKüle döndü yurdu, ili Şahin’in Ankara’da eğri beyler otururYalana dolana yemin getirirYangıncı suyunu Şahin götürürBeylerden bey idi huyu Şahin’inŞahin’im kendini nefer mi eylerAteşler üstüne sefer mi eylerBilmem …
Tem 31
Yangın
Önce gelincikleri yolduk,Nar ağaçlarını tuttuk kurşuna,Ardından andızları devirdikAptallık, bilinçsizlik, bir hiç uğruna. Sonra sıra ormanlara geldi,Yüz binlerce dönüm ateş yaktık,Sivas’a kadar gidip bulduk,Dikili tek ağaç bırakmadık. Şimdi damlarda yanıp sönerİsli lambalar gibi insan gözleri.Daha çok atılacak, it gibi sokaklaraDelik deşik insan ölüleri. Cahit Külebi
Tem 21
Bilirsiniz, deneyim sadece onu tutanı aydınlatan neredeyse sönük bir lambadır… paylaşılamaz…
CÉLINE: Size ne anlatayım ki? Okurlarınızı nasıl memnun ederim bilmiyorum. Bu insanlara karşı nazik olmamız gerek… Kendilerini incitmeden eğlendirmemizi beklerler bizden.Pekâlâ… Konuşalım bakalım. Bir yazarın içinde öyle çok kitap yoktur. Journey to the End of the Night(Gecenin Sonuna Yolculuk), Death on the Installment Plan, bunlar yeterli. Ben bu işe meraktan giriştim; merakın bedeli de ağırdır. Ben …
Tem 21
Attığımda O Oku
Benden daha ne olur, yürür yalan söylerim bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın sende noksan bulmadım şu yerle gök yanarken attığımda o oku ben atmadım sen attın Rab bu nasıl denizdir yüzme bilen kuşu yok içimde acır bir şey bu göğsüme ne kattın anlar gibi olmuştum yetmiş üçte bir cuma attığımda o oku ben atmadım sen attın Geçer gider …
Tem 21
Dünyanın Öbür Ucunda Bir Yerde
Dünyanın öbür ucunda bir yerdemavi bir kervan laternalar içinde samanyoluna giderbir saman parçası savrulur, bir tarlakuşu uçardolaşırım tahtabacaklı bir atla: ben,senin sokağını ararım…penguenler bile bilir seni sevdiğimi…hayat bir gül yarasıdırher şeyde seni görürümve dünyanın öbür ucunda bir yerdeaşk vardır… kısacık da olsa…Dünyanın öbür ucunda bir yerdehayal kura kura gelirim ilkyaz tarlalarındanbir berduş gibi ilkyazdan sarhoş …
Tem 21
Cuma Koşusu
/siz de biliyorsunuz‘hüzün’ bu yıl yine moda çocuklar/ cumartesi olanca buğusuyla yayılıyorkeniğde dallarına, nar kırmızısı sıcaklığıyla örtülücaddelerden, kaldırımlardan sokak aralarınasızıpkara kavruk kadınların ve tezgâhtarlarınellerindebir tomurcuk, bir orkide çiği oluveriyor. /hüzünmonepeto değil çocuklar/ yorgun, pazar çantalarını kavramış bileklerince, ola ki nazenin bir gülümseyişitemiz giyimlilere değil, biliyorsunuzkravatla, fularla elma satılmaz çünküyitmişlere, kumaş tüccarlarına, küfürbazlarayüzlerine bile bakmadanbir file …
Tem 11
Galt’s’ray
içim açılıyorpilav kokan koridorlardagrand-courr’a çıkıncaiçim kapanıyor ebedî vakanstaçocuk olamayacaksın artıkallâsmarladıkneuf-cent-dix-neuf Asaf Halet Çelebi