Kategori: Deneme

Tüm gerçeği anlatabilmek ise beceri işidir..

Bazı sözler doğru olmasına doğrudur ama altlarında bir şey gizledikleri ya da bir şeyin açığa çıkmasına mani oldukları için aynı zamanda yalandırlar. Gerçeği söylemeyi deneyebilirsiniz, sizi tutan yok. Bazı şeyleri gizlemeden gerçek diye bir şey mümkünse, buyrun söyleyin. Hem sonra, gerçeğin değil, tüm gerçeğin bir anlamı vardır. Tüm gerçeği anlatabilmek ise beceri işidir, her hangi …

Devamını oku

Nilgün ölmüş

Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış. Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha. Ece ile gergedan için yaptığımız aylık söyleşide ondan …

Devamını oku

Kalbimin Kalbisin Sen

Ne demek istediğini kestiremiyordum. Tuhaf bir andı. Her şey birden bire susmuştu. Sadece İsbelle’nin ince uzun parmakları hasır koltuğun kenarında hareket ediyor ve yeşil taşlı bileziği hafif hafif şıngırdıyordu. Batan güneş yüzüne sımsıcak bir renk vermişti. Bu renk ölmekle ilgili her düşüncenin tam tersini anımsatmaktaydı. Ama yinede içme sessiz bir korku gibi bir serinlik yayılıyordu; …

Devamını oku

Hangi şiir kalpte gizlenir?

Şiir seviyorsanız… Hakiki şiir ve şairlerle tanışma bahtiyarlığına erişmişseniz… Bilirsiniz; bazı şiirler hafızada değil, kalpte saklanır! Sadece edebiyat algımızı değil, hayatla ve kendimizle ilişkimizi de anlatır o dizeler.Lafı getireceğim yer şu… Cezmi Ersöz hoş bir şey yapmış; edebiyat, sanat, medya dünyasında tanınmış kimi isimlere en sevdikleri şiiri sormuş.Ve bu şiirlerden bir kitap oluşturmuş. Adı da …

Devamını oku

Gidenler arkalarında sadece kokusunu bırakmazlar

Gidenler arkalarında sadece kokusunu bırakmazlar sıcaklıklarını da bırakırlar. Sadece ruhunu bırakmakla kalmazlar, seslerini de bırakırlar. Gittikleri yer bizim için tam bir sessizliktir. Zifiri karanlık. Her ayrılık zordur. Sesiyle, sıcaklığıyla, ruhuyla, kokusuyla yetinmek ve hatta avunmak zorunda kalmak zordur. Bitmemiş sevgilerin ayrılığı daha da zordur. Sait Köşk

Eylül

“Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka…”(Cemal Süreya) Eylül Furuğ Ferruhzad’a Saatlerce masanın üstündeki telefona baktı. Elleri koynunda… düşündü… düşündü… ve nihayet düş/ürdü… koynundan… ellerini… Bir de sıkı sıkıya tuttuğu yeşillerini. “Olması gereken”, dedi… ”Çünkü güz geldi.” Tüm sabahlara gölge düş-tü… ”Eylül düştü… Düş-tüüüüüüü!” diye bağırdı Güneş ardından. Eylül de anladı… Hiçbir şey artık aynı …

Devamını oku

Frida Kahlo: Aşk ve Acı

Bedenim bitkin. Ve bundan kaçmam mümkün değil. Tıpkı hayvanlar gibi kendi ölümümün gelip de yaşamımın ta içine yerleşmeye başladığını duyumsuyorum; bu öylesine güçlü bir duygu ki, tüm mücadele olanağımı yok ediyor. Herkes benim mücadele etmeme öyle alıştı ki, kimse inanmıyor bana. Yanılmış olabileceğimi düşünmeye cesaretim yok artık, bu tür parlak fikirler gitgide daha az geliyor …

Devamını oku

Başkalarının Acısına Bakmak

“Bütün yaşantıların ortasında sözcüklerin, düşüncelerin ağırlığını taşıyacağını düşünmek son derece zorlaşmış bulunuyor. Savaş, sözcükleri tüketip bitirdi; sözcükler iyice zayıfladı, sözcüklerin ileri tutar bir tarafı kalmadı. (Henry James)” (s.25) “Fotoğrafların bugün hayal gücünü aşan bir ağırlığı vardır; tıpkı dün basılı sözcüklerin, daha önce de konuşma dilinin olduğu gibi. Çünkü baştan sona gerçek görünüyorlar. (Walter Lippmann)” (s.25) …

Devamını oku

Kabuk Adam

“Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı. Herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır.” (s.1) “Yalnızlık içsel bir şeydir, taşkınlık da onun dışavurumlarından biridir.” (s.30) “Yalnızlığa öyle alışmıştım ki bir başkasının ilgisini ancak bir tehdit olarak algılayabiliyordum. Yabani bir hayvanın insan …

Devamını oku

Kalanlar

“Ben bendim. Zaman, yaşanmış zamandı. Bir kaç yaşanmamış gün de eklenmişti bu zamana. Kemerle bağlanmıştım. Acılarım vardı…” (s.12) “Beni öldürdüm, her insanı öldürmek kanısı ile öldürdüm.” (s.16) “Mevsimler değişiyor. Bunlar Vivaldi’nin dört mevsimleri gibi değil, dinlendirici olamıyorlar hiç.” (s.20) “Haykırmak istediğim çok şey var. Büyük kayıplar yıkacak değil bizi. Açıkça birbirimizle konuşamıyorsak ben ağlamak, bağırarak …

Devamını oku