Kategori: Deneme

Şiir Gücünü Nereden Alır

ŞİİR: GÜCÜNÜ KUTSALDAN ALAN BİR SÖZ SANATIYA DA SANA ŞİİRDEN SORUYORLAR. DE Kİ… “Şiirin gücünü nereden alır?” sorusunu sormadan önce “şiir gerçekten güçlü müdür?” bunun da ötesinde “eğer güçlüyse ona bu gücü kim vermiştir?” soruları üzerinde durmak daha anlamlıdır diye düşünüyorum. İşlevsel açıdan bakılacak olursa şiirin gücü, her yerde her zaman kendisini açıkça hissettirir. O, …

Devamını oku

Şiir Nedir?

(A) Şiir nedir?(B) Dilbilim açısından şiirsellik kıstasları nelerdir? Bu soruların yanıtları sırasıyla şöyle verilebilir: (A) Şiir Nedir? Şiir dar bir alana sıkıştırılmış az sayıda sözcükle yoğun anlamlar aktarma gücüne sahip olan yazınsal bir iletişim aracıdır. Şiirde, anlam yoğunluğu, doku zenginliği, biçim sıklığı vardır. Her dize, her sözcük, her hareket hatta her yapının kendisi bile ikili …

Devamını oku

Her Taş Bir Kelime

Şiirlerimin hiçbir eskizini yok etmiyorum. İlk defter halinden son dosyalanmış haline kadar, arada defalarca yeniden yazılan şiirleri tutuyorum. Şiirin hikâyesini bütün bu yazılanlardan daha iyi o arşiv anlatır çünkü! Bir şiirin hikayesini yazmak, şiirin gelişini yazmaktır. Gelir çünkü. Bir sestir başlangıçta. Çağırır… Çağırmakla kalmaz, ruhu ele geçirir. Gelen sesin ne söylediği size de açıklanmış değildir. …

Devamını oku

Yolda…

Hayatı, parçalı algılamaya alışmışız. Olayları ve zamanı bölerek algılıyoruz. Bu bağlantı kopukluğu ümitsizliği beraberinde getiriyor. Geleceğin kaygıları “şimdi”nin üzerine biniyor, sonra o ikisi geçmişi “an”dan koparıp insanı bir hücreye kapatıyor. “Geçmiş için bir şey yapılamaz. Şimdiki an, geleceğin felaketlerini önlemek için feda edilmelidir” kanısı buradan geliyor. Yani elimizde olan iki şeyi, geçmişi yanlış hatırlayarak, şimdi’yi …

Devamını oku

Sonrası Ayrılık (Bir Kitabın Basılış Serüveni)

Sonrası Ayrılık’taki, bugün çoğunu acemice, çocukça bulduğum öyküler bana hep o yılları, o heyecanı, o sıkıntıları hatırlatır. İçlerinden şanslı olan birkaç tanesi Unuttuğum Bütün Akşamlar’da yer aldı. Diğerleri bir daha basılmayacak… Dergilerde beş altı yıldır yazılarım, öykülerim yayımlanıyordu. Elime aldığım her kitap gözümde biraz daha büyüyor, ağırlaşıyor, ruhuma yük oluyordu. Bunlardan birinin kapağında kendi adımı …

Devamını oku

Yazarın Yazgısı

Pek çok insan bir yazarın yerinde olmayı düşünür. Onun tıpkı bir sihirbaz maharetiyle sözcüklere görünmez gömlekler giydirmesi; cümlelerini birer merdiven basamağı gibi kullanıp insan ruhunun karanlık bir yerlerine inmesi; hep düşünüp de adını bir türlü koyamadığımız bir varoluş sancısına bıçak gibi dokunması; ya da hiç beklemediğimiz bir yerde saçlarımızı diken diken eden cüretkâr bir hükme …

Devamını oku

İbni Hazm ve Zahiri Mezhebi

İBNİ HAZM VE ZAHİRÎ MEZHEBİ[1] İbni Hazm (384 456 H.) Asıl adı Ali b. Ahmed b. Saîd b. Hazm b. Galib b. Salih b. Ebî Süfyan b. Yezid olup künyesi Ebu Muhammed´dir. O, eserlerinde kendisinden bu künye ile bahseder. Kısaca İbni Hazm denmekle meşhurdur. Babası Ahmed[2] Endülüs Emevî Devletinde mühim mevkii olan bir aileye mensuptur, …

Devamını oku

Şair Nigâr Hanım’ın Hikâyesi

“Şair Nigâr Hanım çalışması esnasında en büyük problemim öznelliğimin beni tehdit etmesi oldu. Beni biraz tanıyanlar Nigâr Hanım’la özdeşleşeceğimi düşünüyorlardı. Fakat başka bir şey oldu. Onunla özdeşleşmedim ben, zamandan, mekândan ve cinsiyetten azade bir şekilde Nigâr Hanım’a âşık oldum.” Öznesi iki dünya arasında ürpertili bir salınım olduğundan, Şair Nigâr Hanım’ı ben de iki dünya arasında …

Devamını oku

Kelimeler Maskelerini Çıkarırken

Kelimeler, kapılara kanallara açılan görkemli konaklarda verilen eski Venedik balolarına gözalıcı giysileriyle uçuşarak katılan yüzleri maskeleri aristokrat genç hanımlar gibi varlıklarını gördüğümüz,ama kimliklerini bilemediğimiz sesler olarak gezinir hayatımızın içinde; yaşamak, sanırım, o kelimelerin taşıdıkları anlamları öğrenmek, en acıklısının bile söylenişinde bir hoppalık bulunan dizilerinin ardında saklanan gerçek duyguları tanımaktır. Ölüm kelimesi siyah bir maskeyle, acı …

Devamını oku

Bir hayattan bir hayata geçmek

Kutsal kitapların anlattığı cennet ve cehennem gibi hayatın da, her birinde ayrı bahçeler, ayrı yangınlar, ayrı ateşler, ayrı ıstıraplar, ayrı sevinçler, ayrı çiçekler bulunan çeşitli katlara ayrıldığına, Babil’in asma bahçeleri gibi teras teras yükselen hayatın hangi katında duruyorsanız, yaşayacaklarınızın da durduğunuz yere göre belirleneceğine inanırım ben.Eğer bir erkek, sevgisinin peşine düşen Dante’nin cenneti ve cehennemi …

Devamını oku