Kategori: Deneme

Keşke

Teypte eski bir Cohen şarkısı: “Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra / ‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana?’/ Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona / ‘Senin güzelliğine ne olduysa’ dedim,/ ‘benim gözlerime de o oldu’. * * * 8-10 dizeye sıkışmış hazin …

Devamını oku

Sevgilim ihanet

Kelimelerin hastalıkları varsa eğer,”ihanet” mutlaka cüzzamlı olmakla suçlanmıştır.Oysa, soluğumuz kadar yakındır da biz onu bambaşka yerlerde ve kendimizden çok uzakta bilmeyi yeğleriz.İhanet hayatımızın ta kendisidir,dikkatli bakın, göreceksiniz. İhanet daima iki uçlu.Gerçekleşmesi için bir muhatap gerekli ve bu yanıyla aşka benziyor.Bu yüzden değil mi ki ihaneti yaşayanlar,büyük aşkları yaşayanlar kadar ünlü ve daima çift isimle anılıyor …

Devamını oku

Emrah Serbes Hikayesine Hüzünlü Piç Adını Vermeseydi Bu Hikayenin Adı Hüzünlü Piç Olurdu..

– Seni seviyorum dedi mi sana? – Demedi. Ama seviyor gibiydi. Bana öyle geliyordu yani. Tamam benim gibi sevmiyordu belki ama sevecekti. Benim sevmesi için gereken her şeyi yapıyordum. Tek istediğim umudumu kırmaması ve bana biraz güvenmesiydi. – Öyle olur mu lan? Sevmek denilen şey böyle bir şey değil. Süs bitkisi gibi ışığı suyu sağlayınca …

Devamını oku

İnsanlıktan kaçmayan imam!

En son nefret söylemi kurbanı olan Beylikdüzü’nde kafasının arkasından tek kurşunla öldürülen trans arkadaşımızı duyduğumda şöyle bir geriye gittim… Seks işçiliği yaptığım 90’lı yıllarda bir trans cinayeti serisi başlamıştı. Travestiler bazen tornavida ile öldürülüyordu, bazen kurşunla, bazen de polisten kaçarken araba çarpıyordu. Arabalar yardım etmek için duruyordu, trans olduğunu görünce tekrar üstünden geçiyorlardı. Tabii ki …

Devamını oku

Yalancı Şahit

Bundan yüz sene kadar evvel, İstanbul’da Sultanahmet Adliyesi’nin karşısında, Binbirdirek yakınında bir kahvehane varmış. Mahkemeye yakın olmak dolayısıyla aylakçı takımından bazı uyanıklar burada oturur, yalancı şahit lazım oldukça kadı huzuruna çıkarlarmış. Yine bir seferinde kadı efendi davalıya “şahidin var mı?” diye sorunca adam “dışarıda efendim, bir çeyrek müsaade ederseniz hemen getiririm!” cevabını yapıştırmış. Sonra da …

Devamını oku

Get up, stand up, Stand up for your rights. Get up, stand up, Don’t give up the fight

•Gördüğünü herkes sever, sen onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; tene değil, kalbe dokunacaksın. •Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun; Tadını kaçıranı, hayatından çıkar. •Dünyanın en güzel ritmi, Onun: senin için çarpan kalbidir. • Eğer sevmediğin kişilerin yüzüne bakmak zorundaysan ve istesen de kaçamıyorsan; gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun demektir. •Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. Çünkü …

Devamını oku

Çuvaldaki Taşlar

“Pek ağır bir çuvalı yüklenip götürürken içinde ne olduğunu anlamak, ona bakmakla, çuvalın ağırlığı eksilmez. Acı tatlı neleriniz var? Bakın ve yüklenip götürmeğe değerse yüklenip götürün. İçinde değerli bir şey yoksa çuvaldaki taşları boşaltın. Kendinizi de bu saçma işten, utanılacak yükten kurtarın. Aklınızı başınıza alın da, çuvalınıza taşları değil, insanlara sunulması gereken değerli şeyleri doldurun.” Cehennem Benim/A. Vahap Kaya

Çile bitmemişti…

Çile bitmemişti. Ortada olan sadece bir sınamaydı. Çile halinin bittiğine dair bütün işaretler dahi bu sınamanın bir parçasıydı. Son anda kalbin taşıdığı güvensizlik, bu sınavın sona ermesini engellemişti ve bunu, en son kararı veren şeyhin ağzından duymak onun kerametinin bir kanıtından başka bir şey olamazdı. Dergâh üyelerinin vardığı sonuç bundan başka bir şekilde izah edilemezdi. …

Devamını oku

Cehennem Benim

Her insanın yaşayabileceği, sıradan bir ayrılık yaşamıyordu.Onun gözünde bu ayrılık, toprağın sudan ayrılması gibi birşeydi. Nasıl ki toprak sudan ayrılınca çoraklaşıyorsa, ırmaklardan,derelerden ayrı kalan sular sararıp, kokar, bulanır vekapkara oluyorsa, ateş, ocağından ayrıldığında sönüp kül halinegeliyorsa, ruhunun da dostundan ayrı kalması heyecanınıyitirmiş, aklı, yayı kırılmış okçu gibi şaşkınlık içinde kıvranıpdurmuştu. Ayrılık acısını öylesine çok iyi …

Devamını oku

Sesinin tonunda beni tedirgin eden bir şey var

Sesinin tonunda beni tedirgin eden bir şey var. Kuşku değil ama, tehlikeli bir kadercilik. Yoksa kaybedeceğine baştan karar mı verdin?» Hel bir süre sessiz kaldı. «Çok derin bir gözlemcisin, Maurice.» «İşim bu.» «Biliyorum. Bu işte gerçekten bir terslik, bir düzensizlik var. Emekliliğimden geri dönmekle antişans oranını zorladığımın farkındayım. Sonunda bu olayın beni saf dışı bırakacağını …

Devamını oku