İntro Hikaye-1İbn Arabi halvetteyken, yakın dostu, sırdaşı olan Abdullah odasının kapısından içeri girer. Girince, derin bir dalgınlıktan, rüyadan uyanır gibi sıçrar. Noldu şeyhim? diye sorulunca da, ‘sen gelesiye’ der, ‘Sevgiliyle birlikteydim, sen gelince yalnızlığa düştüm.’ İntro Hikaye-2Konuştukça içimdeki uğultu büyüyor, dedi Kadın. Büyüdükçe dahaçok konuşuyorsun, dedi Adam. İnsanlara karıştıkça yalnızlığım artıyor,dedi Kadın.Yalnızlaştıkça daha çok karışıyorsun, …
Kategori: Deneme
Şub 23
Islık ve Uçurum
“Dünyada bir tek hakikat vardı, cahiller onu çoğalttılar.” Hayat ıslık çalarak geçiyordu önümüzden. Kokuşmuş, acı çığlık seslerinden geçilmeyen bu ikiyüzlü, bu vahşi, bu namussuz çağımızda cehennemi yasamadığımızı kim söyleyebilirdi? Bırakın ruhumuzun kirlenmesini, gövdemizi de yıpratıyorduk. Aşkın, üzümün sapına kadar yaşanması gerektiğine inanıyorduk. Aşkın varlığını ve yaşanabilirliğini hissetmek gerekti; aşka güvenmek ve onun hizmetine girmek lazımdı. …
Şub 23
Baba, Anneme İyi Bak!…
Baba, anneme iyi bak olur mu?Benden sana evlat vasiyetidir; baba, anneme iyi bak! Akşam en heyecanıyla televizyon izlerken, sen anneme bak.Yaşanmışlıklarını göreceksin çocuksu bakışlarında;Yaşattıklarını, yaşatamadıklarını, sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında Akşamları geç geldiğinde yiyemediği lokmaları göreceksin, boğazına dizilen. Sen kızmayasın diye, uyurken komşulara gidişlerini, bizim ağzımızı kapatmalarını, yüreğinin ağzına geldiği zamanları göreceksin.Baba, anneme …
Şub 23
Beraberlik
Siz beraber doğdunuz ve hep öyle kalacaksınız. Ölümün beyaz kanatları, sizin günlerinizi dağıttığında da beraber olacaksınız. Siz Tanrı’nın sessiz belleğinde bile beraber olacaksınız. Fakat birlikteliğinizde belli boşluklar bırakın. Ve izin verin, cennetlerin rüzgarları aranızda dans edebilsin… Birbirinizi sevin; ama sevgi bir bağ olmasın. Daha ziyade, ruhlarınızın sahilleri arasında hareket eden bir deniz gibi olsun. Birbirlerinizin …
Şub 23
Güzel ve Dokunaklı
Gözbebeklerinde bir ağrıyla gelirdi. Ben, kirpiklerimde binlerce yol, parmaklarımı kalbime batıra batıra beklerdim. Sokakların telaşıyla odaların suskunluğu arasına sıkışmış bir kekeme hayaldi. Gülüşü bir yaprak ummanında gün ışığı gibi hüzünlü bir sevinç verirdi. Akşamüstüne benzeyen bir sesle konuşurdu. Kendisine ait olmayan bir zamanı sorgulamaktan bunalmıştı. İki kuşağın yanlışlarından bir dağ taşırdı iki kaşı arasında. Ellerini …
Şub 23
Yazgının Kalpsizliği
Yazgının kalpsizliği karşısında, hayatları allak bullak olmuş insanların tarihi hazindir. Onlar ne yapmışlarsa düşle gerçek arasında sağlam bir köprü kuramamış, kurduklarını zannettikleri her seferinde, o köprüyü geçmek isterken, kendilerini talihsizliğin ırmağında çırpınırken bulmuşlardır. Ancak düş kurmanın albenisi, az buçuk yüzme bilenleri yeniden kıyıya çekmiş, yeniden sahte bir köprü kurdurmuş, yeniden kaderin dalgalarıyla baş başa bırakmıştır. …
Şub 23
Bir Kadını Ağlatmak
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! –İşte …
Şub 23
Uzaktan sevmek
Uzaktan sevmekde güzeldir, ne acıtır ne de incitir.Uzaktan sevmek, sesini duyduğun ama görmediğin bir denizin yakınında yürümek gibidir. Elif Şafak
Şub 23
Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade
Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade, sevenin belleğinde sonsuzlaşır, insan o ifadeyi herşeyden çok daha fazla özler. O yüzün sahibiyle günün birinde darıldıktan, ayrıldıktan, hatta ondan nefret ettikten sonra bile, o ifadeyi özler. Bir andır o; ama bütün zamanlara siner. Murathan Mungan
Şub 23
zamanı öldürmek, intiharın nazik bir şeklidir
Belki de asıl ilk günah budur; sevmeyi ve mutlu olmayı, zamanı, ânı bir an önce tüketme, bir an önce bitirme saplantısı olmadan sonuna kadar yaşamayı becerememek. Michaelstader, buna razı olmayı becerememek, derdi. İlk günah, hayatı zapt eden, geçişi sırasında alıp götürdüğü her saati dayanılmaz hissettiren ve hayatın zamanını yok etmek, bir hastalık gibi zamanı daha …