Kategori: Çeviri Şiirler

Perdeler

Yapraklar dökülüyorÖmrümün duvarlarıArtık çok da sağlam değil Yaprakların düşüşünü duyuyorumGeceleyin ayak seslerinin gürültüleriya da öpülüşleri gibi çocuklarınbir perde gibi düşüyorlaryaprakların arasındahatırlamaya çalıştığımız gökyüzününkırıntıları Perdenin diğer tarafındaUçsuz bucaksız kırlar uzanıyor etrafımızdaÇiftliklerEkmek dilimleri gibi oturan tarlaların arasındaHayvanlarKendi soluklarının evindeAğıla gerek duymaksızınVe kuşlar asla tünemeyen Gördük biz bunuBiz bunu ezbere biliyoruzMevsimsiz insanlar Hiçbir şey üzerine kurmayacağımHiçbir şey üzerine …

Devamını oku

Marizibill

Büyük bir caddesinde Kolonya’nınBir gider bir gelirdi akşam vakti.Herkese cömert, şirin, cana yakın;Bitince kaldırım gider içerdi,Basık meyhanelerde yorgun argın. Kuru tahtalarda yatmaya razı,Alyanak kumral bir oğlan yüzünden;Bir Yahudi, sarmısak kokar ağzı,Çin dönüşü Şanghay kerhanesindenÇıkarıp getirmişti kızcağızı. Çok görmüşlüğüm var böylelerini,Omuzlarına ağır gelir kader;Kararsız, rüzgârda yaprak misali;Gözleri kısık lambalara benzer;Kalpleri işler kapıları gibi. Guillaume ApollinaireÇevirenler : …

Devamını oku

Uyumaya Gidiyorum

Çiçeklerin dişleri, çiylerin saç filesi,Elleri şifalı otların,Sen, mükemmel ıslak hemşire,Hazırla benim için dünyevi çarşaflarıVe kuştüyü yorganını yolunmuş yosunların. Uyumaya gidiyorum hemşirem,Yatağa yatır beni.Baş ucuma bir lamba koy;Bir yıldız kümesi; ya da nasıl istersen;Her şey olur; birazcık kıs ışığını. Yalnız bırak beni:Duyuyorsun tomurcukların yarılıp açıldığını….Göksel bir ayak sesi sarsıyor seni yukarıdanVe bir kuş çiziyor bir izleği …

Devamını oku

Gidiyim Ben

Başlangıcı yoksa ezelin ve sonu yoksa ebedin yoksa bir midir bunlar ? Karaborsalarda topladım eteğinden düşen taşlarıRükûda yıllarca,”Amma da yaptın ha” deme,Eyer de taktılar semer de gözlüksüz idare edersin dediler.Ceddime neler okudular bir bilsen Şeytan vahyi, bilmediğim surelerden.Düttürü Leyla da gelse farketmez artık,Baksana,Fare düşse başı yarılacak otağlarda,İte et, yiğide ot verir olmuş millet !Hangi peygambere …

Devamını oku

Hasta Gül

görmek bir kum tanesinde bir dünyave bir cennet bir yaban çiçeğindetutmak sonsuzluğu avucundave ebediyeti bir saatin içinde bir gerçeği kötü niyetle söylemişsendaha kötüdür uydurabileceğin tüm yalanlardanneşenin ve kederin örgüsü çok incedir her kederin ve özlemin altındaipekle örülmüş bir neşe yatar aslında Kanısını asla değiştirmeyen adam durgun su gibidir ve zihnin sürüngenlerini besler. soru soran kişi, …

Devamını oku

Bir Gülümseme

Güvenmiyorum kazıbilimcilere- Binlerce yıl geçtikten sonra,Ayak izi olmayan kıyılarda,Eskiden koşuşturmayla dolu yıkıntılarda,Bir kuru kemik parçası bulacak biri-Bir kuru kemik, bedenimden.Nereden bilecek bu kuru kemik parçasınınYanmışlığını, kavrulmuşluğunu yirminci yüzyılda? Ve yeryüzü katmanlarındaki hangi insanBulabilir kurbanların gözyaşlarınıİşkence görmüş kurbanların?O gözyaşlarıKilitlendi bin demir parmaklık arasına,Tek bir anahtarlaBöyle bir hapishane kapısını açacak. Ama bu anahtarı almaya çalışan sayısız cesur …

Devamını oku

su birikintisi

Sıradan bir su birikintisiYansıtıyor kımıltısız güneşiVe altın bir deniz oluyor birden. Ping Hsin

Kalbimin yetim kayığı

Kalbimin yetim kayığıGeçmeye çalışıyor oynak, dalgalıZaman deryasını Ping Hsin

yedi işaret

Nehir -aktıAy -döküldüAy ışımayı unuttu -ben de unuttum kendimi Orada öyle otururken. Şarap içerken kuşlar uzak, Şarkı uzaktı. Ve hiç kimse yoktu. Li Po (Li Bai)

Yang Guifei

İncili perde yukarıya doğru yuvarlanıp açıldı, güzel kadın Kaşlarını kaldırdı, katsaçları gibi.Yüzünde yaşlarının bıraktığı izleri görebildim.Ama kime kızdığını bilemedim. Li Po