Nehri geçiyor, nilüfer çiçeği topluyorum,Orkide tarlasında çeşit çeşit kokulu otlar var.Onları topluyorum, fakat kime götüreceğim ?Sevgilim çok uzaklarda.Durup kendi memleketime doğru bakıyorum!Uzun yol önümde uzanıyor.Aynı kalb, fakat başka bir diyarda.Daima keder içinde ihtiyarlayıp gidecek. ?
Kategori: Çeviri Şiirler
Tem 04
Kış Gecesi
Evim fakir, dostlarım beni terketti,Hastayım, ziyafetlere gidemiyorum.Gözümün önünde canlı bir kimse yok.Kulübemin içinde yalnız yatıyorum.Kırık lâmbam zayıf bir ışık veriyor.Yıpranmış perdelerim çarpık, birbirine uymuyor.Tse, tse, kapı eşiğinde ve pencere kenarında.Tekrar yağan karın sesini duyuyorum.İhtiyarladığım için pek az uyuyorum.Gece yarısı uyanıyor, yatağım da oturuyorum.Eğer oturmak ve unutmak sanatını öğrenmemiş olsaydım.Bu sonsuz yalnızlığa nasıl dayanabilirdim ?Katı vücudum …
Haz 16
Bir Gömleğin Kırmızı Çiçeği
Ayda’ya1964 Taş çekiyorum omuzumdaLâfızlar taşınıKafiyeler taşınıGurûb vakti ter dökerek geceyiKaranlık çukurundaUyandırıyorVe renk katran karası oluyorTabutun körlüğündeAhenk nefessiz kalıyorSessizliğin patlaması korkusuylaBen çalışıyorumVe sözcük taşlarıylaYükseltiyorumSağlamBir duvarŞiirimin çatısını üstüne örtmek içinİçinde oturmakİçinde yaşamak içinBen böyleyim.Ahmağım belki de!Kim bilirBenZindanımın taşlarını omuzumda taşıyorumMeryem oğlunun haçı taşıdığı gibiSizin gibi değilCelladınızın kırbaç sapını yontuyorsunuzKardeşinizin kemiğindenCelladınızın kırbacını örüyorsunuzKız kardeşinizin saçındanVe bencillerin kırbaç sapına …
Haz 07
Ey yolunda giden yolcu
Ey yolunda giden yolcuGel anlatayım sana bulduğumu İnsanlar çözedursun bir durumuBenimki hepsinin üstünde bir tutku Bana yeter rızası ve mutluluğuUğraşırım kazanmak için tutkusunu Zeynep el-Meriyye
Haz 07
Hayret edin ey insanlar
Hayret edin ey insanlarNeler yapıyor kara sevdalarOnun için indi dolunaylarYükseklerden toprağa kadarBana sevdiğim yeter de artarAyrılınca kalbim peşinden koşar Ummu’l-kirâm bint el-Muʻtasım
Haz 07
Bu ayrılıktan sonra var mı acaba
Bu ayrılıktan sonra var mı acabaAşığın şikayetini sunacağı bir lahzaKışın beni ziyaret ettiğin her andaGecelerdim içimdeki ateşin koruyla Günler nasıl geçsin ayrılık acısıylaKader korktuğum şeyi getirdi başıma Ayrılık bitmiyor geceler aksa daSabrın da niyeti yok beni azada Vellâde bint Mustekfî-Billâh
Haz 07
Ayrılığımız için uğraşanlar var ya
Ayrılığımız için uğraşanlar var yaNiyet yok bizde intikamaGeçtiler her taraftan saldırıyaAzdır beni savunan amaÇarpıştın onlarla göz yaşlarımlaCanımla, kılıçla, ateşle, suyla Hamdûne bint Ziyâd el-Mu’eddibÇeviri: Ömer İshakoğlu
Haz 07
Kınamaya gelmez sevgilim
Kınamaya gelmez sevgilimTerkedince onu, kaybederimBana der, yok benim benzerimBenim de yok eşim benzerim *** Rabbim! Kor ateş üstündeyimAsaleti bilmez hizmetçilerimKiminin cehaletinden çekerimZekisinin de hilesini beklerim Hafsa bint Hamdûn el-Hicâziyye
Haz 07
Fırtına Habercisinin Türküsü
Rüzgâr, beyaz denizin geniş düzlüğü üzerinde kara bulutları topluyorDeniz ve bulutlar arasında, gururla açılmış bir kanat uçuyorFırtına habercisi sanki siyah bir şimşek gibiBazen bir kanadı dalgalara değmiş, bazen de bulutlara doğru atılmış bir ok gibiFırtına habercisi haykırıyorBulut ise mutlulukla kuşun korkusuz çığlığını dinliyorBu sesin içerisinde, fırtınanın sesi, gazabın gücü ve hevesin kıvılcımı vardırBulutlar bu çığlığın …
Haz 07
Mehtap
Rengi uçmuş ayın alacakaranlığı altındaDuman gibi üzücü ve gönül çalan bir ışıktaDüşmüştü ve siyah saçları rüzgârın elineDalgalı ve gönlü aldatanGecenin aydınlığına karanlığın resmini çiziyordu.Irmak akıyor ve suyun hüzünlü sesiArkadaşlarının hüznünü anlatıyordu sankiVe uyuyan aşklar ve ölülerin kederi ileGizlenmiş bir acıya sahiptiMehtabın soğuk ve yorgun ışığında, dağlıkUzak kalmış bir arzu gibiÜmit halesi gibiYa da ipekte zarif …