Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Paradigmaya kafa tutan simitçi

Her sabah köşede gelip geçeni umursamayan ama belli bir nezaket ölçüsünde izleyen duruşuyla tezgahının başında görürdüm. Kırık dökük küçük iskemlesine oturmuş tezgahta kalan simitleri düzeltir bulurdum hep. Gelip geçene satıcı gözüyle bakmaz, kendi halinde bir şeylerle oyalanır bulurdum hep.Tanıdık müşterilerinin gözünün içine bakarak “bu sabah da almıyor musunuz” baskısından kaçınmanın bir yolu olduğunu düşündüm. Selam …

Devamını oku

Yanıbaşındakine dahi derdini anlatamayan insanın kadim hikayesi

Filmi ilk izlediğimde Kim Ki Duk’un İlkbahar-Kış-Sonbahar-Yaz filmi geldi aklıma. Mevsimsel bir devinim var ve sonunda ümitle bitiyor. Kalandar Soğuğu’nu da izledikten sonra aynı hissiyat oluştu. Yolun başındaysan her şeyi bilinçle ve akılla yapmıyorsun zaten. Bir içgüdü ve hevesle yapıp sonra ona bir anlam yüklüyorsunuz. Filmde mevsimin olmasının bir kaç sebebi var. Bu sebeplerden bir …

Devamını oku

Olmak Ya Da Vurmak Öldürmek

Bir suç oluyorum ben de külümü karıştırıncaKimleri, kimleri, kimleri vursamÖnce kendimden mi başlasam şakalaşmayaÖnce kendimden mi başlasam Ben istesem Horoz gibi öterim Alıngan ve içli çocuk olduğum içinRahatlarım Bankanın camını kırsamSularım sonra atımı bir deredeNe zaman ne zaman kırlara kaçsam Ben istesem Kilidimi kırarım Kumral bir Yaz peşimdedir, dolaşırım benAltı yaşında tütüne gittim, oğlak güttüm, …

Devamını oku

Hacize gelmiş memur gibi ölüm, televizyona el koyacakken ağrılı bir ömrü götürmüş.

Samsun’da, kirasını ödeyemediği için kendini astığı iddia edilen kişinin haberini/fotosunu gördüm.Orhan Veli’nin “Kitabe-i seng-i mezar”ının hiç yazılmamış dördüncü kısmı geldi dilime. İçim acıdı ve hâlâ acıyor. Üzerinde bir don bir fanila, boynunda çamaşır asmaya yarar bir sicim… Belli ki zemberek boşalmış.Ne bayramlık, ne misafir karşılamalık bir hal… Asılan bayrak yerine bir yorgun beden. Hacize gelmiş …

Devamını oku

Paris Tesadüfleri

Paris Tesadüfleri I Montparnasse garının duvarına dayanarak armonikasını çalan kör delikanlının yüzü bir melek kadar güzeldi; ayrıca sımsıkı kapanmış siyah kirpiklerinin altında, söylediği şarkıya göre her lâhza mânâ ve ifade değiştiriyor, bazan bir bıçak gibi sertleşiyor, bazan imkânsız denebilecek bir merhamette yumuşuyor, biraz sonra içten gelen bir geçmiş zaman aydınlığında siliniyordu. Hakikaten güzel olan sesinden, …

Devamını oku

Sıkıntı

Sana geliyorsam bu akşam, ey hayvan, amacımne bir halkın günahlarıyla dolu gövdeni yok etmek,ne de öpücüğümü akıtan onmaz sıkıntı altındave iğrenç saçlarında hazin bir fırtınayı eşelemek; Azabın bilinmeyen perdeleri altında uçanhiçliği başkalarından daha iyi tanıyan seninancak kara yalanlardan sonra tadabildiğindüşsüz ağır uykuyu istiyorum yatağından; Çünkü, katıksız soyluluğumu kemiren çirkefsenin gibi beni de kısırlığıyla damgaladı.Ama, senin. …

Devamını oku

Zangoç

Sabahın arınmış, saydam, derin havasınaYayıyor yine çan, sesini, aydınlık, duruOkşuyor, lavantalar, kekikler arasınaDuasını bırakan küçük bir çocuğu, Çıkmış üstüne eski bir ipi geren taşın,Dilinde dua, zangoç, üzgün, mırıldanarakDinliyor inişini uzak çınlamalarınBir kuş geçiyor yanından, ona dokunarak. Ben arzulu gecenin o adamıyım. Yazık!Boşa çekiyorum Ülküyü çalan halatıBir tutam tüy söylüyor soğuk günahlarımı, Çok usul geliyor kulağıma …

Devamını oku

Çoğumuzda göçmen meseleleri karşısında rahatı kaçırılmış bir insan hali var.

Göçmen Dâvası Tunanın evleri, alçacık evler,İçinde oturur paşalar, beyler,Örtün perdeleri görmesin iller… Bir Rumeli türküsünden Bir kaç aydır, millî bir fâciayı, hatta millî bir felâketi sessiz ve sedasız yaşıyoruz. Yarım milyondan fazla Türk, dedelerinin Osmanlı fethinden çok evvel doğdukları, şenlettikleri topraklardan yabani otlar gibi sökülüyorlar, mal ve mülkleri ellerinden alınarak kapı dışarı ediliyorlar. Hicret, milletimizin …

Devamını oku

Kayıp ve Yas -2

Bu yazı, bir fikri takip yazısıdır. 31 Mart seçimlerinin hemen ardından kişisel ve toplumsal kayıpları irdelemeyi amaçlayan yazımda yer alan iddia ve saptamaların yenilenen İstanbul seçimleri sonrasında gözden geçirilmesidir. O gün gidenin ardından bu dünyada kalan kişiler açısından kaybın ağırlığını belirleyen kaybedilenin kimliğidir demiştim. Yitip giden geride kalan kişiler için ne kadar önemliyse, onlar için …

Devamını oku

KİTAPLARIN VAKT-İ MERHUNU

Mesut bir ömür, hiçbir yangın felâketini görmemeliydi. Muhteşem bir ömür, okunmuş kitaplarının bir tanesini kaybetmemeliydi. Eski kitaplarımızın hepsi yanımızda kalmalıydılar. Dostlarımız, kendilerine okunmak üzere verdiğimiz kitapları iade etmeliydiler. Kütüphanemizin bütün kitapları muhafaza edilmeliydi. Her kitap doğduğu, yaşadığı devrin mânâsı ve hâfızası sayılır. Her okuduğumuz kitap, yaşamış olduğumuz bir zaman, düşünmüş olduğumuz fikirler, duyduğumuz muhabbetler demektir. …

Devamını oku