En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Gökyüzü ayaklarımın ucundan başlıyor.Köpeklerin bakışlarında birer keman tadı.Avcılar ve kuşlar avdan dönüyor.Zaten her yanda hüzün görülürUzakta çocuklar kayıyorsa,Kızaklar tahtadan yapılmışsa,Kar dinmişse,avdan dönüyorsa avcılar,İnsan anlamışsa ansızın, başladığınıGökyüzünün, ayaklarının ucunda. Kuş tüyleriyle kaplıdır burunlarıBirer sirk emeklisine benzeyen avcıların;Soluk alır, tüy verirler yorulunca,Yürekleri birleşir, geniş bir av ülkesi olur,İçinde tazılar yaban ördeklerini,Çantalı okullular kar tanelerini avlar.Norveç’in nüfusunu bilir …
Şub 23
1Bari sen susma, yolun kıyısında açan gelincikSustuk biz, kendi içimize gömüldük 2Bıçak kemiği de delip geçti artıkİliklere buz gibi yapışıp parçaladıHepimiz, elimizden gelen bu, dedikVe eve erken döndük akşamları Her şey tarih ırmağının akışına kaldı. 3Ağır ağır açılıp gıcırdayan kapılarSorular sorular sorularla bölünür uykularımBen şimdi hangi çağın aynası,Deşilmiş hangi yaranın ağrısıyım? 4Çiçeksiz dal uçları şimdi …
Şub 23
İşte gene hiç sevmediği bir duruma düşmüştü! Bin kez söylemişti kendi kendine ki, “Dolmuşa bindiğim zaman değil, inerken parayı vereceğim bundan sonra!” Olmuyordu, olmuyordu Allah belasını versin. Bundan önce bir değil, beş değil, belki de on, on beş, yirmi sefer hep aynı duruma düşmüş, şoförle takışmıştı. En temizi, dolmuştan ineceği yere gelince, inmeden önce parayı …
Şub 23
Sevgi bir nisbettir, hem Tanrı’yı ililendiren, hem insanıİlmimiz bilmese de bu ilişkinin sırrını.Sevgi bir zevktir bilinmez hakikatiAllah, Allah! Ne tuhaf değil mi?Sevginin nedenleri sarıyor beni özüyle,Varlık ve yokluk gibi iki zıt elbisesiyle,Allah’ın varlığı bile sevgiyle bilinir.O’na benzer değiliz ama, bizde de O’nda da o görülür.Ey Allahım affet beni, beni ve söylediklerimi,Şükür kabilinden söylüyorum ben bunları. …
Şub 23
Günlerdir, “Ah ! Derdimi kime anlatayım ki !” diye inliyor ve kendi kendine soruyordu: Acaba, bu binlerce insan içinde derdimi anlatacak bir kişi bulabilecek miyim ?” Oysa ne acı ki, kalabalıklar ona ve yüreğini dolduran ölümcül kedere hiç aldırış etmeksizin akıp gidiyordu… Duyduğu acı, uçsuz bucaksızdı. Herhangi bir sınırı yoktu. Öyle görünüyordu ki, eğer Iona’nın …
Şub 23
Bir hafta önceki yazımda takip ettiğim dergilerden birinin, “ Adam Öykü” olduğundan söz etmiştim. Adam Öykü şimdilerde çıkmıyor. Ama çıkmaması, onun değerini ve önemini hiç bir zaman azaltmaz. O bir dönem çıkmış, görevini yapmış, 2005’te kapanmış, köşe omuzları dik, raflardaki yerini almıştır. Dergi, yapraklarını aralamaya devam edenlere göz kırpmayı ihmal etmemiştir. Ben her zaman için …
Şub 23
Tam adıyla söyleyeyim: Anton Pavloviç Çehov‘la lise son sınıfta tanıştım. İstanbul Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyken tam bir Çehov tutkunuydum. Türkiye’de ilk Çehov öykülerini, dergilerde, Servet Lünel, Erol Güney ve Oğuz Peltek’in yaptıkları çevirilerle tanımıştım. Dergilerde, özellikle de Varlık dergisinde sık sık bu kişilerin çevirdiği Çehov öyküleri yayımlanıyordu. Sonra kitap olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (o …
Şub 23
bu şiir sandığın şey yangıdıriçsavaş, anı kurtarma operasyonune varsa ölü ele geçirilecektir hayattanveba uykunun pençesinde lime limeölümden önceki o boşaltılmış bölgede–tıknefes bekleme odasıdır artık gövde–yani eşikte eşyayla göz gözekısa süreli özlemler giderilecektir şimdi sen boş ver şu hayatta kalma oyunlarınıkök salma hevesinden de hızla geçilecektirherkes herkese kimse oluncadünya denen bu katılık daha da küçülecekgün bir …
Şub 23
Ben ölsem be anacığımNem var ki sana kalacakCeketimi kasap alacak,Pardösömü bakkalBorcuma mahsuben…Ya aşklarımYa şiirlerim ne olacakYa sen ele güne karşıNasıl bakacaksın insan yüzüneHulasa anacığımNe ambarda darımNe evde karım var.Çıplak doğurdun beniÇıplak gideceğim Rüştü Onur
Şub 23
Şöhreti fethe koşan bir aydınlar ordusu. Kimi yarı yolda kalacak, kimi yol değiştirecektir bu akıncıların. Belki hiçbiri varamayacaktır hedefe. Genç düşünce, dergilerde kanat çırpar. Yasak bölge tanımayan bir tecessüs; tanımayan, daha doğrusu tanımak istemeyen. En çatık kaşlılarda bile insanı gülümseten bir “itimât-ı nefs”, dünyanın kendisiyle başladığını vehmeden bir saffet var. Tomurcukların vaitkâr gururu. Bir şehrin …