En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Seni sevmeye dağlardan başlıyorumKalbine yenilmek diyorlar buna.Yürürsem yakındır, bakarsam uzakDerinleşiyor birden, evet, yaşamak. Ahmet Murat der, meyvenin hayatıDalların ucunda bir tutam heves-İnsandan insana geçiyor ömrümMezar yeri aldım dünyadan bugün. İbrahim Tenekeci
Şub 23
Aragon, her okuyuşta ben etkileyen bir şiirinde “De tant d’atroces trahisons İl n’est resté” que les décors” diyor: “Bunca acımasız ihanetten, sadece dekorlar kaldı geriye”. Her yaşanan ihanetin geçtiği mekân (dekorlar) ayrıdır. Bir meslek arkadaşınızdan beklenmedik bir ihanet görmüşsünüzdür, dekorlar Beyazıt, Üniversite binası ve onun mermer sütunları olabilir. Başka bir acı olayın dekorları, Çemberlitaş, Divanyolu …
Şub 23
Ailem beni evlendirip dünyanın öbür ucuna gönderdiÇok uzaklara, Wu-sun hükümdarının yaban ellerine.Çadır benim evim, keçe benim duvarlarımEt yiyorum, kımız içiyorum.İçimde bitmeyen bir özlem ve kalbimde bir sızıKeşke sarı bir kuğu olsam da yurduma geri uçabilsem. Hsi Chun
Şub 23
İğneleri teker teker kırılan terziDikerim sandı yazgısını, yanılgı..Aynada görülen:Düşecekmiş gibi durup tedirgin eden o düğme.Henüz vakit var, daha var düşmeye. Gece tek başına acile giden hastaylaKendisine hiç el sallanmayan yolcu, aynı insandır aslında.Şarkıların temizleyemediği bir lekedir yol,baktıkça artar.Camlarda dünün hesaplaşmasıKafamın içinde sayısız konuşma var:-Tam vaktinde taşması gibi sütün işte yine yalnızız.-Yeteri kadar yalnız değilsin, yalın …
Şub 23
Seviştik. Sonra sokuldum kokunasu orguydun, efsaneni dinledim“ayrılık günü bir gül getir bana”diyen karlamış sesinle ürperdim. Kırlaştılar; saçlarımı okşadınşefkatle; ışıdı o solgun suretbir ormanın ruhuydu parmaklarındağıldı sesimdeki şikayet. Ayrılık bilemem ne zaman gelirsen bir okul defteri getir banaçünkü sadece yazmak tesellidirçektiğimiz acıya bu dünyada. Kırlaştı saçlarım, yakınmıyorumölüme yargılı insan doğumdayeraltı mı daha korkunç bilmiyorumDünya mı? yaşadım …
Şub 23
Soğuyorum Cynthia. Bir suyum: Yüzüyansıyor tek bir an, yitikoğulun: eli uzandı uzanacakkapı tokmağına baba evinin. Tülperde de aralanıyor sanki: sesi deyankılanıyor hâlâ duvarsaatinin: paslanıyormuşgibi köhne bir gemi. …
Şub 23
ÖNSÖZ Ey okur; bu dörtlükler uykusuz gecelerde,Contası bozuk bir musluktan damladı.Kâh ben oldu, kâh siz oldu dizelerde,Eksik gedik ne varsa bir bütüne tamladı. Umut unutulmadı elbet seğiren derisiyleRenkten renge girerek örgüyü nakışladı.Dörtlüklerin yazarı doğrusuyla eğrisiyleBir yaşam sürecinden kesitler amaçladı. 1. “Ben” diyorsam eğer bilin ki o sizsiniz.Ne çok şey paylaşıyoruz sizinle,Sessizce ve belli belirsiz;Kiminizle acıyı, …
Şub 23
Metin Altıok, yeniden Ankaralı. Bingöl ve Karaman’da geçen 12 yılın ardından, eşi Nebahat Hanım’la Ankara’ya dönüp yerleşmişler.. Şu anda felsefe öğretmenliğinden emekli ve zamanının çoğunu şiire ayırıyor. Evlerine konuk oldığımda ona sormayı düşündüğüm soruları not etmiştim ama, içeriye adımımı atar atmaz ve Metin Altıok’u tanır tanımaz öylesi bir söyleşinin fazla kuralcı olacağını düşündüm. Sohbetimiz bizi …
Şub 23
Gecesel bir yer altı sesiydikehanet fısıldaşmasındaydı kökler, kemikler;açıkta lüfercilerin parıldayanlüks’leri. Av vakti, o tedirginkaşılıklı bekleyiş; gövdemdi sankioltadan ışığın yalımına kapılan. Yanılsamalar ve aldanışlar.Beklediğim inmedi trendenbir söylen olacaktı dönüşü;kara büyülere çarpılmaya hazırdımdönsündü yeter ki.Oysa kıpırtısızdı istasyon;öyleyse kırmızı bir mendillekimdi el sallayan geçen akşam? İnsanın gurbetleri içinde;sürgün yeri bu yüzden tanıdıkayrıldığı günkü gibi dönüyor kişi.Gide gide, yata …
Şub 23
Tecde, Malatya’nın üzerine şiirler yazılan müstesna bir beldesiydi. “di” diyorum çünkü artık değil… Münir Erkal, Cemal Akın ve Yaşar Çerçi adlı belediye başkanları tarafından katledildi, beton yığını hale getirildi. Hâlbuki ki, bundan tam 70 yıl kadar önce, Malatya’da öğretmenken Tecde’yi şöyle anlatmıştı büyük bayrak şairi Arif Nihat Asya; Pembem, yeşilim, tadım, kokum müjde benim…Altın yemişiyle …