En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Mar 26
Ud, felaketlerdeki yoldaşımİç çekişlerimin kusursuz şahidiTüm haykırışlarımın sadık kâtibiAh ne çok kederlendin benimleAcılı gözyaşlarım seni öyle çaresiz bıraktıHoşa gidecek seslerin peşinden koşar oldunAma bulduklarını da birer ağıda çevirdin hünerleİşte şu eski dost, acılar, yeniden çalar olduEğer farklı bir ezgi çalmanı istersemYayların gevşeyecek bir bir ve ben sersemOysa görüyorum çektiğim bütün ahlarıHüzünlü veryansınlarımın keyfine bırak beniAcının …
Mar 25
Acıları tadan âlim: Hüsamettin Arslan İlim yolunda karşılaşılan güçlüklere bir örnek verilse, muhtemelen Prof. Dr. Hüsamettin Arslan verilir. Doktoraya başlayanların bazı hikâyelerini okumuştuk. Karşılaştıkları güçlüklerin her bir safhası sizi hayrete düşürüyor. Hüsamettin Arslan, farklı bir kişilikti. Nevi şahsına münhasır, diyebiliriz. “İtirazî” hüviyeti ve kendisince dosdoğru gördüğü prensipleri onu köşeleştiriyordu. Yahya Kemal‘in “Acıların Tadı” yazısını okudunuz mu? Hangi kitabına alındığına bakmadım ama …
Mar 25
Seninle kendimi bulur, kendimi kaybederim.Benim ifrat muhabbetimin adı sensin. Hep, sen, sen… diyorum. Çünkü her şey sensin Allâh’ım! ** Eş geldi, dost geldi. Seni gezdirelim, eğlendirelim., dediler.Olmaz, dedim. Gitmem.Neden, der gibi yüzüme baktılar.Olmaz, dedim. Onunla kalmak istiyorum.O nerede, der gibi, gene tuhaf tuhaf etraflarını süzdüler.Şu insanoğlu ne tuhaf… Seni sağda, solda arıyorlar. Ebedî mihmânımın sen …
Mar 25
Gece kapkaranlıktı ve simsiyahtı orman, Gölgeye benziyordu yanımda giden Hermann;Dörtnala atlarımız sığınmıştık Allaha.Bulutlar gökyüzünde sanki birer mermerdi,Yıldızlarsa ateşten kuş sürüleri gibiUçuşurdu dallarda. Ben hasretle doluyum. Istıraplarla kırgın,Ümitsiz, bomboş kalmış derin ruhu Hermann’ın.Ben hasretle doluyum: uyuyun sevdiklerim! Bu ücra yeşillikler arasından giderken:“Yarı açık mezarlar, dedi, geçer fikrimden!”O ileri bakıyor benim gözüm arkada.Atlarımız bir orman alanında dörtnala. …
Mar 25
Ne diyeyim allahım ben sana biraz platoniğimdir biliyorsun.Ben bu şüpheyi sırtıma yük edindim, öyle yürüdüm,gocunmam da yükümden beni bilirsin.Ama bunlar çok iştahlı allahım ve görüyorsun nasıl da dünyevi.Bunlarmış senin kulların öyle diyorlar biz de kürenin üveyi.Öyle mi?Oysa allahım bilirsin ben en çok yeryüzünü,ve başımı yatırınca toprağa, gökteki yıldızları da,işte öyle allahım bilirsin çok güzel yapmıştın …
Mar 25
Bir evde oturmuştuk eskiden. Apartman denilen kül rengi yığınlarla örülü bir sokakta. Yer katındaydık. Küçük bir balkona açılırdı odan. Çalışan ana baba, okuyan çocuklardan kuruluydu evimiz. Biz de apartmanlar gibi, gereksinmeler sonucu, kuru bir yaşamın avuçlarında bozarıp kararıp duruyorduk. Çiçeğe yer yoktu acelelerde telaşlarda geçen ömrümüzde. Sen sarmaşıklar üretmiştin. Azman fasulyeler yeşertmiştin. Pencerenin demirlerine sardırmıştın. Bütün …
Mar 25
I Gerçekten, karanlık günlerde yaşıyorum!Saflık sayılıyor dürüst söz. Kırışıksız bir alınDuygusuzluğa yoruluyor. GülenKorkunç haberiAlmamış daha.Ne biçim günler bunlar, şöyleAğaçlar üstüne iki söz etmek nerdeyse cinayet sayılmadaÇünkü sayısız yolsuzluğun üstü bir susuşla örtülü!Şurada kendi halinde yolunda yürüyeneYaklaşamayacak mı dostları artıkBaşları darda kaldı mı?Doğru: Hayatımı kazanıyorum daha.Ama inanın bana: Sırf bir rastlantı bu. HiçbiriYaptıklarının tıka basa doymamı …
Mar 25
Bir erik ağacı durur avludaÖyle cılız, inanmak zor.Çevresinde bir çit var daKimse ezmiyor neyse.Bizim küçük boy atamaz.Oysa gönülden ister bunu.Ama nerde, sözü olmazGüneş gördüğü yok ki.Erik ağacı olduğuna inanmak zorHiç erik vermez çünküAma yine de erik ağacı işteYapraklarından belli. Bertolt Brecht
Mar 25
Kendine sürgünBir garip kişiyim;Sabah akşam imza veren.Bilmemem gerekenŞeyler öğrendim;Taraf tutmazTanrı bilirimKaybetmektenKorktuğu için.Sorular sordumSormamam gereken.Kendime birKefen biçtimKendi tenimden.Sınırlarımı aşmakYasaktır bana.Yoksul yüreğimEn kuytu kahvem.Acıya tezhibim,Hüzne redif.Yalnızlığın gözlerineSürme çeken.Öyle biriyim ki;Geceleri uykusuzKuyuları dinleyen.Adım büyücüyeÇıktı bu yüzden.Kendine sürgünBir garip kişiyim;Kutsallığı zincir gibiParmağında çeviren.Umudu depremden,Aşkı küldenBekleyen benimAranızdaYerim yok zatenHeybesinde yılanİşaretleri,Baldıran zehiriYüzüğünün içindeVe yanındaKav taşıyan ben;Tekinsizim size göreibret içinYakılması gerekenMerhabam kalmadıKimseyle.Haç …
Mar 25
Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman;Aşındırarak bütün güzel duyguları.Bir yarım umuttur elimizde kalan,Göğüslemek için karanlık yarınları.Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı,Damağımda kösnüyle gezinirken;Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı,Dışarda rüzgar acıyla inilderken.Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri,Seninle bir döşekte sevişirken bile.Düşünüyorum hüzünlü genç anneleri,Çarşılarda, pazarda ellerinde file.Bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka;Bir şey yok paylaşacak acıdan başka. Metin Altıok